Advertisement

Seçimin ardından göreve getirilen ekonomi yönetimi, hepimize önümüzdeki süreçte hükümetin en önemli konusunun ekonomi olduğunu gösterdi. Hükümetin kurulmasının ardından hayata geçirilen yeni politikalar ve alınan önlemler de bu sinyalleri güçlendirdi.

Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program ile birlikte, var olan sorunların nasıl aşılacağı ve büyümenin anahtarının hangi alanlar olacağı da net bir şekilde ortaya konuldu. Eminim programı hepimiz incelemişsinizdir ve sizin de dikkatinizi çekmiştir. Türkiye geleceğin ekonomisini, teknolojik değişim ve dönüşüm üzerine kuruyor. Ve programda fintek sektörünün, ülke ekonomisinin vaz geçilmezleri arasına konulduğunu görüyoruz. OVP temel olarak büyüme, istihdam, ödemeler dengesi, finansal istikrar, kamu maliyesi, dijital dönüşüm ile iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi üzerine kurulmuş.

Programa biraz daha yakından bakınca hemen hemen tüm başlıklarda teknolojinin ağırlığını görüyoruz. Örneğin büyümede “yeşil teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılacak. Yapay zekâ, otonom sistemler, bulut bilişim, büyük veri analitiği gibi dijital teknolojilerin kullanımı artırılacak. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında açılacak yeni çağrılar ile kritik ürün ve teknolojilerin yerli imkânlarla geliştirilmesi ve üretilmesi desteklenecek” deniyor.

İstihdam başlığında da yine yapay zekâ, siber güvenlik, yeşil ve dijital dönüşümün getirdiği yeni mesleklere vurgu yapılıyor. Ödemeler dengesinde de yine sektörümüzü yakından ilgilendiren elektronik ticaret altyapısı geliştirilerek e-ihracat teşvik edilecek maddesi dikkat çekiyor.

Dijital Türk Lirası vurgusu önemli

Finansal istikrar ve kamu maliyesi başlıkları altında da “Sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümle uyumlu olarak finansal sistem güçlendirilecek. Dijital Türk Lirası kullanımı yaygınlaştırılacak. Dijital varlıklarla yapılan işlemlere yönelik mevzuat çalışmaları sürdürülecek. Dijital faaliyetlerdeki kayıt dışılığı engellemek için vergi uygulamaları geliştirilecek. Dijital olarak alınıp satılabilen ve transfer edilebilen, dijital bir değeri temsil eden sanal varlıklar kullanılarak yapılan işlemlere yönelik mevzuat çalışmaları sürdürülecek” deniyor ki bizim açımızdan çok büyük bir potansiyeli işaret ediyor.

Dijital dönüşümde de yine bizi yakından ilgilendiren hedefler var. Örneğin, elektronik haberleşme altyapısının güçlendirilmesi, KOBİ’lerin dijital teknolojilere erişiminin desteklenmesi, siber güvenlik politikalarının güçlendirilmesi, kamu hizmetlerinde dijital teknolojiler kullanımının artırılma hedefi, açık kaynak kodlu yazılımların kullanımının teşvik edilecek olması, dijital finans altyapısı güçlendirilerek fintek alanında yerli teknolojilerin geliştirilmesi ve ulusal standartlar çerçevesinde mevzuat boşluklarının giderilmesi gibi çok ciddi ve yerinde hedefler sıralanıyor. Ayrıca “blokzincir tabanlı akıllı sözleşmeler üzerinden menkul kıymet ihraçları yapılacak, ihraç süreçleri dijitalleştirilecek” maddesi de ülkemiz ve sektörümüz açısından yepyeni fırsatları beraberinde getirecek.

2024 bizim yılımız olacak!

Aslında OVP, hem kamuya hem de iş dünyasına şu mesajı veriyor: Gelecek yeşil ve teknolojik dönüşümde. İşte bu teknolojik dönüşüm de giderek güçlenen ve ayakları üzerinde daha sağlam duran Fintek sektörünün önünü açacak. Örneğin finansal istikrar başlığı altında gördüğümüz “Banka dışı kredi kuruluşlarının finansal sektör içindeki payı artırılacaktır” hedefi, yepyeni alanların, yepyeni şirketlerin kurulumunu sağlayacak. Kitle fonlaması enstrümanının yanı sıra yeni kreditör yapıların kurulmasının da önünü açacak.

Tabii OVP’de sıralanan bu tedbirlerin hayata geçmesi için sektör olarak bir süredir beklediğimiz yasal düzenlemelerin de yapılması gerekiyor. Uluslararası veri transferi, kripto varlıklar, dijital hizmetler kanunu gibi düzenlemelere ihtiyaç var. Kamu bu konuda hızlı davranırsa 2024 yılı sektörümüzün yıldızının parlayacağı dönemin başlangıcı olabilir.