Bloomberght
Bloomberg HT Haberler İş dünyası yeni asgari ücreti nasıl karşıladı?

İş dünyası yeni asgari ücreti nasıl karşıladı?

Asgari ücret, 1 Ocak 2024'ten geçerli olmak üzere net 17 bin 2 lira olarak belirlendi. İş dünyası temsilcileri, asgari ücret zammı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Giriş: 27 Aralık 2023, Çarşamba 20:49
Güncelleme: 27 Aralık 2023, Çarşamba 22:18

2024 yılı için belirlenen asgari ücretin ardından, iş dünyasından açıklama geldi. Enflasyonist dönemde çalışanların alım gücünün artmasını çok kıymetli bulduklarını ifade eden iş dünyasının temsilcileri, "Üretim ve ihracatı artırmaya çalıştığımız bir dönemde çalışan refahını artırmak için gösterilen çaba umut verici. Asgari ücrette yaşanan artışın işverene maliyeti noktasında ise desteğin artması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin özellikle ihracattaki rekabet gücünü kaybetmemesinin büyük önem taşıdığını da vurgulamalıyız." ifadelerini kullandı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç X hesabından yaptığı paylaşımda “2024 yılına ilişkin asgari ücretin çalışanlarımızın refahına, firmalarımıza ve ülkemizin kalkınmasına olumlu katkılar vermesini diliyorum. Hayırlı olsun” ifadesini kullandı.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak:

Bir taraftan sosyal yönüyle hayat koşullarına ve gelir dağılımına, bir taraftan da işverenin maliyetlerine, uluslararası ticaretteki rekabetine ve üretime etki eden böylesi önemli bir verinin oy çokluğuyla ortaya çıkması elbette sevindirici. Yapılan yüzde 49 oranında artış ile asgari ücretin 17 bin 2 TL'ye çıkmasını, emeğin milli gelirden aldığı payın hak ettiği seviyelere gelecek olması ve büyümenin kapsayıcılığını artırması bakımından da değerli buluyoruz.

Diğer taraftan, işveren üzerinde oluşacak yükün devlet tarafından karşılanan kısmının, çalışan başına 500 TL'den 700 TL'ye yükseltilmesi de özellikle ihracatçımızın uluslararası piyasalardaki rekabetçiliğini olumsuz etkilememesi bakımından önemli bir destek.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu:

Asgari ücret ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Gelir vergisi dilimleri de yukarıya doğru güncellenerek çalışanların alım gücü artırılmalı. Bizim gündemimiz üretim, yatırım, istihdam ve ihracat. Ülkemizin üretim gücünün korunması ve firmaların sürdürülebilirliğinin zarar görmemesi için enflasyonla mücadele kararlı bir şekilde sürmeli, reel sektöre destekler artırılarak devam ettirilmeli

İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz:

Bu noktadan sonra beklentimiz fiyat istikrarının sağlanması ve istihdamın güçlü kaldığı, ekonomik aktivitenin de bunu koruyacak seviyede devam ettiği hassas bir sürecin yönetilmesi olacak.

Özellikle pandemiden bu yana gıda fiyatları başta olmak üzere küresel ekonomide ağırlık kazanan enflasyonist konjonktür, reel gelirler üzerinde de büyük bir baskı unsuru oldu. Halihazırda uygulanmakta olan sıkı para politikası tedbirlerinin iç talebi dengeleyici etkilerini görmeye başladık. Bununla birlikte şu durumu da belirtmeden geçemeyiz. Daha rakam bile belli değilken asgari ücrete gelecek zammı speküle etmekte hiçbir beis görmeyenler, son ürün fiyatının tüm maliyetleri, ücretlerden kaynaklanıyormuş gibi önden fiyatlayanlar, en hafif tabirle hakkaniyetli davranmamaktadırlar. Hem ücretli çalışanların refahını hem de ekonomik aktiviteyi destekleyecek bir rakam açıklandı. Diğer taraftan 500 lira olarak uygulanan asgari ücret desteğinin 700 liraya yükseltilmesini, işverenlerin üzerindeki yükün hafiflemesine destek olma noktasında anlamlı buluyorum.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran:

Asgari ücret, diğer ücretler için temel teşkil etmesi, üretim ve iş maliyetlerini etkilemesi nedeniyle işçilerin yanı sıra, işverenleri ve kamuyu da etkileyen önemli bir rakam.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç:

Üretimde sürdürülebilirlik için yatırım kredileri ve teşviklerin hedefe ulaşana kadar süreklilik arz etmesi gerekiyor. Her fabrika bir kaledir şiarıyla çalışmaya, üretmeye ve istihdam yaratmaya devam edeceğiz.

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca:

Çalışanlarımızın mağdur olmaması ve refah içinde yaşamaları hepimizin ortak arzusu. Üretimi ve ihracatı artırma hedefimize çalışanlarımızla birlikte takım halinde yürüyoruz. Ancak, geldiğimiz noktada yapılan ücret artışları çalışanlar açısından anlamını kaybederken, işveren tarafında ise tam tersi bir durum yaratıyor. Bakıldığında yapılan zamlara rağmen asgari ücretin kişi başına milli gelir karşısındaki gerilemesi sürüyor. Yani, asgari ücretlinin alım gücü artışa rağmen her geçen gün azalıyor. Ancak, işveren tarafında etkileri daha farklı oluyor. Yapılan asgari ücret artışının etkilerini özellikle emek yoğun sektörler olan tekstil, hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde göreceğiz. Son birkaç yılda asgari ücrete yapılan artışı sanayiciler ve ihracatçılar olarak maliyetlere yansıtabilmiştik. Çünkü, artan iç talebin yanında ihracatımız da güçlü seyrediyordu. 2023'le birlikte başlayan süreçte ise sanayi üretiminde ve ihracatta düşüşler yaşanmaya başladı. Dünyada rekabet gücümüzün azaldığı, ihracat pazarlarımızın daraldığı, ithalatın arttığı bir dönemde, çalışan giderlerini nasıl yöneteceğimiz konusunda zorlanacağımızı düşünüyorum. Asgari ücrette tek seferlik artış yapılmasının ise işveren açısından yıllık maliyetleri belirleme noktasında faydalı olacağı kanaatindeyim. Öte yandan, asgari ücrette yapısal bir değişikliğe gidilmesi de yararlı olabilir. Ayrıca, bölgesel bir asgari ücret belirleneceği gibi, İstanbul ile diğer şehirlerde asgari ücretin farklılaşması hususu da masaya yatırılabilir.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya:

Son dönemlerde enflasyonda ciddi bir artış süreci yaşandı. Değişen ekonomi yönetimi ile birlikte enflasyonla ciddi bir mücadele başladı. Ancak gelinen noktada alım gücü düşen çalışanlarımızın maaşlarında bir düzenleme yapılması elzemdi. Asgari ücrette yapılan artışla birlikte çalışanlarımızın bir nebze olsun rahatlayacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan bakıldığında ise asgari ücretin işveren kesiminde oluşturduğu bir maliyet var. Dünyada ağırlaşan şartlar, daralan ihracat pazarları, sertleşen rekabet ortamı, yükselen maliyetler göz önüne alındığında ihracatçıların önünde daha zor bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada işveren tarafında oluşan maliyet baskısının azalması ve rekabet gücümüzü kaybetmemek adına devletimizden çok daha ciddi boyutlarda destek bekliyoruz. İhracatçılar olarak devletimizden aldığımız güçle üretimi, ihracatı ve istihdamı artırmak için elimizden gelenin fazlasını yapmaya devam edeceğiz.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu:

Asgari ücrete yapılan artış ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği bu zor süreçte çok kıymetli. Bu noktada ülkenin üreten gücü olarak her daim çalışanlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Çalışanlarımızın refah seviyesinin yükselmesi, alım gücünün artması en büyük temennimiz. Ancak, işveren tarafında da devletimizden destek bekliyoruz. Özellikle işveren katkı payları noktasında yılın ilk 6 ayında dahi olsa rakamların yükseltilmesi faydalı olacaktır. Bu destek, biz sanayici ve ihracatçılar için çok kıymetli. Bunun dışında özellikle deprem bölgesindeki sanayi kuruluşları için ekstra bir desteğin sunulmasının büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. Ülkesi için çalışan, ülkesi için üreten ve istihdam sağlayan ihracatçılar olarak üretimin, ihracatın ve istihdamın daha da artmasına yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz.

İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı:

Çalışanlarımızın yüksek enflasyona karşı alım gücünün düştüğü bu ortamda yapılan artışın hayırlı olmasını diliyorum. Çalışanlarımızın kazançlarının artması, refah seviyelerinin daha da yükselmesi en büyük dileklerimiz arasında. Asgari ücretteki artışın anlamlı olabilmesi de enflasyonun dizginlenmesinden geçiyor. Ekonomi yönetimimizin bu yönde yaptığı çalışmaları da takdirle takip ediyoruz. İşverenler olarak çalışanlarımızın her zaman yanında yer almaya devam edeceğiz. Öte yandan, ihracatçılar olarak da bazı beklentilerimizin olduğunu söylemeliyiz. Dünyada rekabetçi yapımızla ön plana çıkıyoruz. Artan maliyetler, dünyada yaşanan gelişmeler ve değişen ihracat pazarları göz önüne alındığında rekabet gücümüzü kaybetmemek adına devletimizden destek bekliyoruz. İstihdam maliyetleri, işverenlerin rekabet gücünü doğrudan etkileyen bir faktör. Bu aşamada asgari ücret desteğinin devamı çok kıymetli.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz:

Yeni asgari ücretin başta çalışanlarımız olmak üzere ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Enflasyonist bir dönemden geçerken, çalışanları mağdur etmemek için gösterilen çabayı takdirle karşılıyoruz. Ülkesi için çalışan sanayiciler ve ihracatçılar olarak ekonominin gerçekleri göz önünde bulundurularak işverenlerin üzerindeki yükün de göz ardı edilmemesinin çok önemli olduğunu söylememiz gerekiyor. Bununla birlikte küresel ölçekte yaşanan talep daralmasıyla sektörümüzde üretimin azalması söz konusu. Asgari ücrette yaşanan artış, üretim maliyetlerimizi artırıyor ancak bunu ihraç fiyatlarına yansıtamıyoruz. Artan maliyetlerle birlikte dünyanın en büyük beşinci tekstil ihracatçısı konumunda bulunan Türkiye'nin rekabetteki gücünü kaybetmemesinin çok önemli olduğunu da vurgulamak isterim. Bu çerçevede özellikle imalat sanayiindeki sektörlerde asgari ücret üzerindeki vergi yükü gibi bazı ilave maliyet unsurların işverene yansıtılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Böylelikle hem işçimiz kazanır hem de işveren en azından maliyetlerini rasyonel seviyelere indirebilir.

İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler

Asgari ücrete yapılan artış, çalışanların refahı açısından oldukça önemli. Alım gücünün düştüğü bir dönemde yapılan artışla çalışanlarımızın bir nebze olsun rahatlayacağına inanıyoruz. Ülke olarak üretimimizi ve ihracatımızı artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Burada sanayiciler ve çalışanlar kol kola yürüyoruz. Çalışanlarımızın alım gücünün artması ne kadar önemliyse, işverenlerin de desteklenmesi bir o kadar değerli. Döviz kurlarının enflasyon oranında artmadığı düşünüldüğünde ihracatçının rekabet gücünü kaybetmemesi için verilen desteklerin artmasının çok önemli olduğunu vurgulamalıyız. Bir denge üzerinde ilerlenilmesi ülkenin gelişimi için çok kritik.