İTO: Kur ile enflasyon korelasyonu kopmamalı
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmaması gerektiğini belirtti.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, dünyasının enflasyon ve döviz kuru beklentilerini değerlendirdi.
Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, tahmin aralıklarında bunun yüzde 40-42’lere çıkabileceğini ifade ettiğini hatırlatan Avdagiç, "İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmamasının önemli olduğuna işaret ederek, "İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon yüzde 14,3’ün üzerinde arttı. 5,3 puanlık bir fark var" ifadesini kullandı.
"Hazine ve Maliye Bakanlığı yapılması gerekenleri titizlikle yapıyor"
İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’nin FATF Gri Listesi’nden çıkacağını öngördüklerini, Hazine ve Maliye Bakanlığının hem ulusal hem de uluslararası anlamda yapılması gerekenleri titizlikle yaptığını anlattı.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu vurgulayan Avdagiç, "Ekonomi yönetiminin adımları pozitif sonuçlarını vermeye başladı. Bu memnuniyet verici" açıklamasını yaptı.
Avdagiç, iş dünyası açısından CDS kadar daha önemli bir unsurun da bankaların sendikasyon kredileri olduğunu belirterek, "İkisi arasında bir korelasyon var. En son bankaların sendikasyonlarına baktığımız zaman Euribor+yüzde 2,25 ile borçlandıklarını görüyoruz. Bankaların sendikasyon maliyetlerini takip etmek lazım" ifadesine yer verdi.
Banka kredisi maliyetlerinin yüksek olduğuna dikkati çeken İTO Başkanı Avdagiç, şunları kaydetti:
"Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanması piyasanın bir gerçeği. Ağırlıklı olarak günlük ticari faaliyetleri devam ettirmek için kredi kullanımı gündemde. Beklentimiz enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesidir. Kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır."