Yazarken utanıyorum...
Ben bunları yazarken utanıyorum, onlar yapmaktan geri durmuyor.
Hırsızlıktan bahsediyorum. Emek hırsızlığı...
Sitemizin başarısını iki gösterge bize hatırlatıyor. Birincisi sitenin trafik istatistikleri ki bunlar bize gurur veriyor.
Diğeri ise yer verdiğimiz bir haberin başlığını ya da anahtar kelimelerini bir arama moturuna yazarak taratınca ortaya çıkan sonuçlar. Bakıyoruz; haberlerimiz, yalnızca küçük internet haber sitelerinde değil, önde gelen basın kuruluşlarında da sanki kendi haberleriymiş, sanki kendi emekleriymiş gibi kaynak gösterilmeden yayınlanıyor. Üstelik hem de bizim imla hatalarımızla.
Elbette ikincisi bizi sevindirmiyor, üzüyor. Emeklerimizin boşa gittiğini düşünüyoruz. Ancak haberlerimizin çalınacak denli değerli olduğunu da hatırlatıyor bize.
Başımıza bazen trajikomik olaylar da geliyor. Bizden "aşırılan" haberi bize yollayıp "Yayınlar mısınız?" diyenler bile var. Daha da beteri "Lütfen bizi kaynak gösterir misiniz" uyarı notu gönderenler bile var. Güler misin, ağlar mısın?
Buna ortak olan her kim varsa, yasalarda yer alan yasaklara uymuyor, onları çiğniyor.
Bundan kurtulmanın tek ve basit bir yolu var. Çalışmak, çabalamak, aramak, bulmak ve üretmek. Bunu yapsalar sonuçlara kendileri de şaşıracak: Zira bu yöntemin başarısızlık şansı yok. Bunu yapamıyorsanız, hiç olmazsa kaynak gösterin. İlke olarak kaynak gösterilen haberlerimizin, abartıya kaçılmadığı sürece, kullanılmasına engel olmuyoruz.
Biz kullandığımız her haberin kaynağını gösteriyoruz. Herkesten de bunu bekliyoruz.
Bu dostça bir uyarıydı, bundan sonrasını grubunuzun hukukçuları çözer.
Eleştirileri yanıtlamak ve yorumlara yer vermek artık sonraki yazıya kaldı...
Esen kalın,
aoz@bloomberght.com