Advertisement

Bankacılık sektörü, piyasa beklentilerine yön veren sektörlerin başında geliyor. Aktif kalitesi, takipteki alacaklar, özkaynak karlılığı, kredi büyümesi gibi kalemlerin ne yöne evrileceği merak konusu.

Geçtiğimiz yıl kur ve faizlerdeki artışın marjlarda yarattığı baskı her ne kadar son çeyrek bilançolarına yansımış olsa da, şimdiye kadar açıklanan bilançoların beklentileri karşıladığı söylenebilir.

2018'in hikayesi, fonlama maliyetlerindeki artışın etkisiyle kredi hacmindeki daralma ve karşılık giderlerindeki yükselişti. Ekim ayında ihtiyaç kredisi faizleri yüzde 40'a dayanırken, ticari kredi faizleri yüzde 36'ya ulaşmış, Kasım'da özel bankalarda kredi daralması yüzde 20'ye varmıştı.

Garanti Bankası'nın telekonferans görüşmesinde yer alan açıklamaya göre, yeni NPL'lerin yüzde 65'i kurumsal ve ticari, yüzde 35'i perakende ve KOBİ kredilerinden oluşuyor. Küçük perakende portföyleri gibi kalemlerde bozulmalar görülebilir. Ocak ayı, bu bağlamda en kötü ay olabilir. Fakat yılın geri kalanı için iyi bir gösterge.Ocak ayında ihtiyaç kredisi faizleri zirve seviyesinden 10 puan, ticaride ise 8 puan geriledi. 13 haftalık ortalamalara göre özel bankalarda kredi büyümesi negatif tarafta kalmaya devam ediyor fakat Şubat’ın ilk haftasında önceki haftalara kıyasla kredi iştahında artış görülüyor. Kamu bankalarında ise Şubat itibariyle kredilerde yüzde 8 oranında büyüme kaydedilmiş. 

Beklentiler, kurumsal taraftan ziyade ihtiyaç kredileriyle birlikte küçük ve orta ticari segmentte takipteki alacaklarda artış olacağı yönünde. İhtiyaç kredilerindeki son gelişme ise, yayınlanan BDDK taslağına göre 60 aya kadar yapılandırma yapılabilecek.

Sorularımızı yanıtlayan Garanti Yatırım Bankacılık Analisti Recep Demir ise önümüzdeki dönemde faizlerdeki düşüş trendiyle beraber kredi talebinin oluşmasıyla NPL stoğunun beklendiği kadar artmayabileceği görüşünde. Demir, kredi büyümesinin piyasaya likidite enjeksiyonu anlamına geldiğini dolayısıyla bunun da NPL rasyolarının o kadar kötü olmayacağına işaret ettiğini söylüyor.

Faiz indirimi beklentileri tarafında ise, Garanti Bankası , 2019'da Merkez Bankası'ndan 400 baz puan faiz indirimi bekliyor.

Yapı Kredi Genel Müdürü Gökhan Erun, bankanın telekonferans görüşmesinde Merkez Bankası Başkanı'nın sıkı duruşun korunacağı yönündeki açıklamasını hatırlatarak "Bu daha çok enflasyona bağlı. Makro senaryomuza göre, Merkez Bankası'ndan faiz indirimi daha erken gelebilir. Piyasa oyuncularının da hemfikir olduğu konu, yılın ikinci yarısında enflasyon düşmeden faiz oranlarında önemli düşüş görülecek" açıklamasıyla ikinci yarıda faizlerdeki düşüşün hızlanacağına dikkat çekiyor.

İş Yatırım Araştırma Müdürü Bülent Şengönül, sektörde birinci ve ikinci çeyreğin zorlu geçeceğini ve karlılıkların baskı altında kalacağını söylüyor. 2019'un ikinci yarısından itibaren kredilerde büyüme görmeye başlanacağını kaydeden Demir'e göre, marjlar ilk yarı boyunca baskı altında kalmaya devam edecek ve marjlarda 80-90 baz puan düşüş görülecek. İkinci yarıda ise bir miktarı telafi edilecek.

Projeksiyonlarını açıklayan bazı özel bankalar, 2019'da kredi büyümesinin yüzde 10-15 arasında olmasını bekliyor. Mevcut durumda sekörde yüzde 4 seviyesinde olan takipteki alacak oranının ise yüzde 6-7'ya ulaşması öngörülmekte. Mevduat büyümesinin ise yüzde 20’ye ulaşacağı beklentisi hakim.