Dışarıda Brexit tartışmaları tüm gerginliğiyle devam ederken bizde ise Türkiye-İngiltere ticari ilişkilerinin ne yöne evrileceği merak konusu.
Rakamları hatırlayalım..
İngiltere, Türkiye'nin en büyük ticaret partnerlerinden öte yandan ikinci büyük ihracat pazarımız konumunda bulunuyor ve ticaret fazlası veriyoruz. Geçtiğimiz yıl sonunda 18,6 milyar dolara ulaştı ticaret hacmimiz. Bu yılın ilk 7 aylık dönemine baktığımızda ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla hacmin yüzde 21 düşüşle 9,11 milyar dolara gerilediğini görüyoruz. Bu düşüş ihracattan değil ithalattan kaynaklanmış. İngiltere'den ithalatımız 3 milyar dolara gerilerken, ihracatımız 6 milyar dolarda kalmış.
Fakat anlaşmasız ayrılık sonrası kayıp yaşanacağına ilişkin endişeler giderek artıyor
Ticaret Bakanlığı'nın çalışması, anlaşmasız Brexit nedeniyle dış ticarette 3 milyar dolarlık kayıp öngörüyor. En çok etkilenmesi beklenen sektörler ise: Beyaz eşya/elektronik, otomobil ve tekstil. İhracat tarafında teksilde 1,3 milyar dolar, otomotivde 1,2 milyar dolar, elektronik ve beyaz eşyada 500 milyon dolarlık kayıp beklentisi hakim.
Bu rakamları Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, dün İstanbul'da gerçekleşen 10.İngiltere-Türkiye İş Forumu'nda paylaştı. Pekcan, anlaşmasız Brexit durumunda Türkiye'nin AB'den sonra en çok negatif etkilenen ülke olarak gözüktüğünü belirtti. Pekcan'ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şunlar:
- Brexit sonrası gerek gümrük vergileri gerek gümrükleme işlemleri yapılırken bazı sıkıntılar olabilir, maliyetler artabilir. Bir çalışma grubu kurduk. İngiltere Ticaret Bakanı Truss'la dün gerçekleştirdikleri görüşmede de çalışma grubunun çalışmalarını hızlandırması yönünde hem fikiriz.
- Maalesef biz bugün Avrupa Birliği ile olan bağlarımız ve uluslararası taahhütlerimizden Serbest Ticaret Anlaşması imzalayamıyoruz.
- Anlaşmasız Brexit sonrasında Türkiye'nin Gümrük Birliği'nden kaynaklanan avantajlı şartlardan faydalanamayacak. Yani Çinli firmayla Türk firma ikisinde de sıfır gümrük ya da ikisinde de aynı gümrük vergisi olacak. Uzak Doğu'ya, Çin'e ve Vietnam'a karşı hangi şartlarda çalışacağız bundan çekiniyoruz doğrusu.Burada da İngiltere'den, senelerdir iş birliği yaptığımız ortak firmalarımızdan ve İngiltere hükümetinden de destek bekliyoruz aynı kefeye konulmamak için.
"UZAKDOĞU ÜLKELERİYLE REKABETE GİRMEK DARBOĞAZ OLUR"
Türk reel sektöründe Brexit'e yönelik endişelerin artıyor, herkes hesabını kitabını yapma çabasında. İngiltere'de 30 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren Vestel de bunlardan biri. İngiltere'de satılan her üç televizyondan biri 19 farklı marka için üretim gerçekleştiren Vestel tarafından üretiliyor.
Vestel Şirketler Grubu İcra Grubu Başkanı Turan Erdoğan'ın sözlerine kulak verelim:
- "İngiltere'de 400'e yakın çalışınımızla faaliyet gösteriyoruz ve çok memnunuz. Toplam ciromuz 300 milyon pounda ulaşıyor. Diğer yandan Londra'da Avrupa merkezi oluşturma gayretindeyiz. Fakat bu düşünceyi bir karar bağlamış değiliz, Brexit'in sonucuna göre şekillendireceğiz. Anlaşmasız Brexit bizim için önemli bir faktör oluşturacak. Anlaşmalı olmazsa Türkiye ile İngiltere arasında pek çok müzakere gerçekleşecek ve bunun neticesinde Türkiye, üçüncü ülke haline gelecek. Ürünlerimizin Uzakdoğu ülkeleriyle rekabete girmesi ticaret hacmini elinde tutma noktasında Vestel için darboğaz olur."
Anlaşmasız Brexit'in ne gibi sonuçlar doğuracağı öngörülemiyor. Fakat yapılan açıklamalar anlaşmasız Brexit'in bazı Türk şirketlerinin bilançolarında önemli tahribat yaratacağına işaret ediyor. Türkiye'nin üçüncü ülke konumuna gelerek Uzakdoğu ülkeleriyle rekabete girmek durumunda kalacak olması ise büyük endişe unsuru.