Avrupa'da hafta sonu  seçimler vardı. Yunanistan ve Fransa'da yapılan seçimler aslında beklendiği gibi sonuçlandı. Fransa'da Sarkozy seçimleri kaybetti ve yerine 17 yıl sonra Sosyalistler Hollande ile iktidara geldi. Yunanistan'da ise fatura, merkez partilere kesildi. Geleneksel iki önemli parti Yeni Demokrası ve PASOK, seçimlerden büyük oy kaybı ile 1. ve 3. olarak çıktılar. Yunan tahvil yapılandırmasına karşı çıkan ve eurodan çıkmayı isteyen SYRIZA ise % 15 oy ile 2. sıraya yükseldi. Yani Yunanistan'da Avrupa Birliği yanlısı iki geleneksel partı bir araya gelerek koalisyon oluştursa, gereken 150 sandelye zar zor yakalanıyor.

Euro Bölgesi dağılır mı?

Avrupa'nın 10 yıl önce başlayan ortak para birimi kullanma tutkusu bu seçimlerden sonra ciddi bir şeklide tartışılmaya başlanacaktır.

Özellikle son 1 yıldır çok konuşulan ' Ortak merkez bankası var, ortak para birimi var ama ortak maliye bakanlığı yok' konusu, şanlı euronun sonunu hazırlıyor gibi. Bu seçim sonuçları bir kez daha gösterdi ki; cebine giren para % 30-40 azalınca (Yunanistan örneği), yada işsizlik % 10'ların üzerine çıkınca (Fransa örneği), ortak para birimi ya da 'Avrupalılık' olgusu karın doyurmuyor.

Seçimler sonrasında Merkel'in, dolayısı ile de Almanya'nın nasıl tutum izleyeceği çok önemli. Net bir şekilde Fransız ve Yunan seçmenler Almanya'ya ve onun temsil ettiği 'Kemer Sıkma' projesine RET oyu verdiler. İspanya'da seçimlerle iş başına gelen Rajoy'un da protestolara uzun süre dayanabileceğini düşünmüyorum. Muhtemelen İspanya da son seçim sonuçlarından alacağı güvenle 'Kimse benden daha fazla kemer sıkmamı beklemesin' diyecektir. Hala teknokrat Monti'nin yönettiği İtalya'da da seçimler yapıldığında benzer bir ' Kemer sıkmaya karşı, milliyetçi ' söylemde bir parlemento görebiliriz.

Dolayısı ile bizi çok sıcak bir yaz bekliyor.