Advertisement

2011 yılında yatırımcılar için ilk 4 ay sonunda % 12 'ler seviyesinde para kazanmak da mümkündü, ancak % 5'e yakın para kaybetmek de  yine ciddi bir olasılıktı.

Geçtiğimzi senelerle karşılaştırıldığında oldukça zor ve dalgalı geçtiği genel olarak kabul edilen 2011 finansal piyasalarında seçtiğiniz kur, yatırdığınız ürün ve aldığınız risk ilk 4 ayda portföyünüzün performansının ne olacağını belirledi.

Eğer yıl başında "Bu sene emtia senesi, ben de paramı dengeli bir şekilde emtia piyasasında dağıtacağım" dediyseniz ve sizin için Thom Jefferies CRY emtia endeksi artık bir gösterge haline gelmişsse "Mayıs başı itibari ile % 12'lik net getiri ile iyi bir karar vetrmiş olduğunuzu düşünebilirsiniz. Hatta daha fazla risk alıp emtia piyasasında sadece gümüş alsanız şuan kadar % 45, petrol alsanız % 32 'lik kar elde etmek de mümkündü. Ama emtia endeksi diye nitelendirdiğimiz CRY endeksi toplamda % 12 ile ilk 4 ayın şampiyonu oldu.

Diğer taraftan kurlar arasında da arbitraj yapanlar için ilk 4 ayda oldukça önemli
fırsatlar vardı. Yıl başında ABD Dolarını satıp yerine Euro alan % 10 kazanç sağlarken İngiliz Sterlini GBP alanlar da % 8'e yakın bir getiriye ulaştılar.

Gelişmekte olan ülke kurları arasında seçim yapan ve ABD Doları'nı yıl başında satıp
yerine Macar Forinti alan % 18, Rus Rublesi alan % 12 ve Brezilya Real'i alan ise %
7 kazanç sağladı.

Görüldüğü gibi yıl başından beri ABD doları alıp onun üzerinden faiz kazanmaya
çalışan yatırımcılar hariç herkes para kazanmışa benziyor. Bu durum büyük oranda
dolar endeksi olarak isimlendirilen sepetin önemli 6 kura karşı yıl başından beri %
3,5 değer kaybetmesinden dolayı oluşmuş bir durum. Doların değer kaybetmesinin
sebeplerinden daha önce bahsetmiştik şimdi soru, ABD Doları daha fazla dğer kaybeder mi?

Yılın ikinci yarısında Dolar değer kazanmaya başlarsa yukarıda saydığım piyasalarda
durum nasıl değişir?