Advertisement

Başlıktaki ifadeyi Ulusal Süt Konseyi (USK) resmi bir cümle ile ifade etmedi.

Ama USK’nın 12 Kasım 2020 tarihli “Süt ve Süt Ürünleri Bülteni”nde yer alan veriler, bunu söylüyor.

Biliyorsunuz yem fiyatlarındaki aşırı yükseliş ve artan diğer girdi maliyetlerine paralel olarak sabit kalan hatta gerileyen üretici fiyatları yüzünden hem besi hem de süt sığırcılığı tarafı ciddi bir krizin içinde.

Özellikle süt sığırcılığı tarafında çiğ süt referans fiyatının son 1 yıldır değişmeyerek 2,30 TL’de sabit bırakılması, anaç hayvanların kesime gitmesine neden oluyor.

Bunu zaten aylardır sektör temsilcileriyle yaptığımız yayınlar ve yazdığımız yazılarda dile getiriyoruz.

Ancak USK'nın son yayınlanan bültenindeki verilerle, yakın gelecekte daha büyük bir krize dönüşecek bu meseleye yeniden dikkat çekmekte fayda var.

Süt sektörü geçmişte de benzer krizler yaşadı.

Ancak genelde USK verileri, kırsaldaki krizi tam olarak yansıtmazdı. Çiftçinin o dönemde bir şekilde üründen para kazandığını iddia eder ve yayınladığı veriler de genelde bu yönde olurdu.

Ancak geldiğimiz noktada artık USK bile çiftçinin son 3 aydır ciddi derecede zarar ettiğini resmi veriler ışığında net şekilde ortaya koyuyor.

Üretici, sanayici ve kamu paydaşlarının yanı sıra akademisyenler ile STK temsilcilerinin de yer aldığı çatı niteliğindeki USK, söz konusu verilerle gayet net bir mesaj veriyor.

Peki bu mesajın muhatabı kim?

Söyleyelim...

Gıda Komitesi, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı ve en nihayetinde dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Peki mesaj ne?

Gelin o mesajı, USK’nın derlediği resmi veriler ışığında yazıya döküp, paylaşalım.

EYLÜL AYI KIRILMA NOKTASI

USK’ya göre, 15 Kasım 2019’dan bu yana 2,30 TL olan çiğ süt tavsiye fiyatında kırılma noktası Eylül 2020 tarihi.

Zira Eylül ayı itibariyle çiğ süt üretim maliyeti tavsiye niteliğindeki 2 lira 30 kuruşun 4 kuruş üzerine çıkarak 2,34 TL oluyor. Yani artık çiftçi ürettiği her bir litre sütten 4 kuruş zarar etmeye başlıyor.

Ekim’de ise söz konusu maliyet 2,55 TL’ye yükselerek, üreticinin litre başına 25 kuruş zarar ettiğini gösteriyor.

Kasım ayı tibariyle tablo daha da kötüleşiyor. Zira üretici 2 Lira 64 kuruşa mal ettiği çiğ sütü hala 2,30 TL’den satmak zorunda kalıyor. Yani çiftçinin ürettiği her 1 litre süt başına zararı 34 kuruşa çıkıyor.

Siz olsanız böyle bir ortam ve şartta üretime devam eder misiniz?

Söz konusu zararın temel nedenlerinin başında yem fiyatlarındaki sert yükseliş geliyor.

USK verilerine göre, Kasım 2019’da kilogram fiyatı 0,35 kuruş olan mısır silajı Kasım 2020 itibariyle 0,53 kuruşa yükselmiş durumda. Son 1 yıldaki artış yüzde 51,4 seviyesinde.

Kasım 2019’da kilogram fiyatı 1 TL olan kuru yonca, Kasım 2020 itibariyle 1,28 TL’ye çıkmış durumda. Son 1 yıldaki artış yüzde 28 düzeyinde.

Kasım 2019’da kilogram fiyatı 62 kuruş olan saman, Kasım 2020 itibariyle 88 kuruşu gördü. Son 1 yılda yüzde 41,9 zamlanmış.

Kasım 2019’da kilogram fiyatı 1,56 TL olan süt yemi Kasım 2020 itibariyle 2,49 TL’ye fırlamış. Son 1 yıldaki fiyat artışı yüzde 59,6 düzeyinde.

Buradan çıkan sonuç şu: Kasım 2019’da 1 litre çiğ sütü 1,78 TL’ye mal eden çiftçi, şimdi aynı sütü 2,64 TL’ye zor üretiyor. Yani son 1 yılda sadece yem maliyetleri yüzde 48 artmış ama aynı dönemde satış fiyatı sabit kalmış.

Bu arada şu notu da düşmek lazım.

Kurdaki hızlı yükselişe aynı refleksle karşılık veren yem fiyatları önceki günden bu yana kurdaki sert düşüşe de benzer bir refleksle karşılık verecek mi?

Zira en son 8,5850 seviyelerini test eden Dolar/TL kuru an itibariyle (13 Kasım saat 11:27) 7,6685 seviyesine gerilemiş durumda. Dolayısıyla kurdaki yüzde 10,68'lik geri çekilmenin de tıpkı artışta olduğu gibi düşüşte de yem fiyatlarına yansıması çiftçinin en doğal beklentisi.

Bu ufak not ve beklentiden sonra USK verilerine devam edelim ve merak edenler için güncel süt/yem paritesini de paylaşalım.

Kasım 2019’da çiftçi 1 litre çiğ süt satarak 1,47 kilogram yem satın alabilirken, Kasım 2020 itibariyle aynı çiftçi 1 litre süt satarak ancak 920 gram yem satın alabiliyor. 1 kilogram bile değil…

SÜT TOZU İTHALATI %180 ARTTI

İçeride böyle bir kriz söz konusu iken ithalatta da dikkat çeken bir artış dikkat çekiyor.

USK verilerine göre, bu yıl Ocak-Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre süt tozu ithalatı miktar bazında yüzde 100 artarken, değer bazındaki artış yüzde 180 seviyesinde.

Aynı dönemde peynir ithalatımız da miktar bazında yüzde 17,7 artarken, değer bazında yüzde 3,8 yükselmiş.

Geldiğimiz noktayı gerçekten hayretler içerisinde izliyoruz.

Göz göre göre çiğ süt üreticilerinin bu işten çıkmasına göz yumuyor, anaç hayvanların kesimine seyirci kalarak adım adım bir kırmızı et krizine doğru ilerliyoruz.

Geçen hafatadan bu yana ekonomi yönetimindeki değişim bu açıdan kritik önemde.

Zira TCMB Başkanı Naci Ağbal ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, sektörün fiyat istikrarında söz sahibi olan iki isim olarak öne çıkıyor.

O yüzden süt ve kırmızı et tarafındaki bu kriz sürecine yeni ekonomi yönetiminin nasıl bir tepki vereceği merak konusu.

İzleyip, göreceğiz.

Umarız daha fazla geç kalınmaz.

İrfan Donat – Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com