Advertisement

Tarımda değişim ve dönüşümü konuşurken önümüzdeki döneme damgasını vuracak gelişme, elektrikli traktör gibi gözüküyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 2,5 yıldır süren elektrikli traktör projesinde sona gelinmiş gibi görünüyor.

Elektrikli traktör teknolojisinde Türkiye’nin geldiği aşamayı ve son gelişmeleri, projenin mimarı olan ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol ile Akıllı Tarım programında konuştuk.

Program öncesindeki sosyal medya paylaşımlarımız ve programdaki açıklamalar dolayısıyla da oldukça fazla geri dönüşler aldık.

Zira projeye çok inanan, güvenen ve umutlu olanlar kadar projenin gerçekleşmesinin çok zor olduğunu ya da hayal olduğunu düşünenler de var.

Madem konu bu kadar ilgi çekiyor ve merak ediliyor, biz de “söz uçar, yazı kalır” mantığından hareketle Önder Yol ile Akıllı Tarım’da konuştuklarımızı yazılı olarak da sizlerle paylaşmak istedik.

İşte sohbetimizin deşifresi:

İrfan Donat: Türkiye şuan elektrikli traktör teknolojisini geliştirme açısından hangi aşamada?

Önder Yol: Her şeyden önce bu Tarım Bakanlığının bir projesi. Sayın Dr. Bekir Pakdemirli, Tarım Bakanı olduktan hemen sonra, “Dünyada hiç kimsenin henüz yapmadığı bir şeyi yapmak ve bir imza bırakmamız için ne yapmamız lazım?” dedi. Hem TAGEM hem de TİGEM ile birlikte bir başlangıç yaptık. İlk başta bir dönüşüm olarak bir traktörü 21 iş gününde - 16 yıl artı 21 iş günü demek daha doğru olur - elektrikli hale getirdik. Bizim beklediğimizden de çok başarılı bir traktör çıktı, çok güzel ses getirdi. Daha sonra Cumhurbaşkanımız kullandıktan sonra Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın çok iyi bir inisiyatif aldı ve Ziraat Girişim Sermayesi ile bir ortaklık kurduk ve şuanda yolumuza devam ediyoruz. Dilovası’nda fabrikamızı kurduk. Prototiplerimizi geliştirdik. TİGEM, 9 tane büyük 130+ beygirlik traktörlerden satın aldı. Kontratını yaptık. Seri üretime Ocak 2021 itibariyle girmeyi planlıyorduk ancak pandemi dolayısıyla biraz gecikme oldu. Bu arada TAGEM ile beraber kontratımız aşamasında ilk önce büyük 105-120 beygirlik traktörler yapmıştık. Ondan sonra ikinci aşama olan ikinci prototipi bitirdik. Bu da yaklaşık 55-65 beygirlik bir traktör diye hesapladık ama dünyada kimsenin yapmadığı şeyleri yaptığınız zaman çok değişik bir traktör oldu. Biz, normal traktörün bütün evsaflarını değiştirerek bir yola girdik.

İrfan Donat: Şuanda kaç farklı beygir gücünde traktör üretilmesi planlanıyor?

Önder Yol: İlk başta orta boy traktörün prototipini bitirdik. Burada da nelerin yapılması, nelerin yapılmaması gerektiğini gördük. 65 beygirlik traktör yerine bizim çıkarttığımız traktör toplamda 210 beygirlik bir traktör oldu. Fakat bu şuanda seri üretime ve satış sonrasına hazır bir traktör değil. Burada ne yapılmaması gerektiğini öğrendik. Haziran ayında 320 beygirlik traktörümüz ile satışa giriyoruz. Traktörde çok ciddi bir tedarik zinciri var. 30 bine yakın parça var. Bunlardan biri geciktiği zaman – direksiyonsuz traktör olmaz maalesef- hiçbiri olmamış gibi görünür. Bir tek darboğazımız olan bir parça var. Orada da bizim Türkiye’de bu işin mekaniğini en iyi yapabilen şirketlerden biri olan Hattat Hema Grubuyla çalışıyoruz. Sağ olsun İbrahim Hattat çok ciddi bir destek verdi bu konuda. Bu yaptığımız çalışmalar sonucunda büyük ihtimalle Mart- Nisan ayı arasında o dar boğazı da aşıp Haziran ayında 25-30 traktör ile seri üretime girmeyi düşünüyoruz.

İrfan Donat: 2021 sonunda banttan çıkması planlanan traktör sayısı nedir?

Önder Yol: Tam olarak bir rakam vermek istemiyorum ama biz 200’lü rakamlara ulaşmak istiyoruz.

İrfan Donat: Elektrikli traktörde yerlilik oranı nedir? Yüzde kaç?

Önder Yol: Güzel bir soru… Ben size başka bir soru ile cevap vereyim. Civatasına kadar bütün parçaları, her şeyini Türkiye’de üretiyorsunuz ve bütün yazılımlarını dışarıdan alıyorsunuz. Yerlilik oranı ne olur sizce?

İrfan Donat: Bana göre sıfır…

Önder Yol: Peki… Bütün parçaları yurtdışından alıyorsunuz, her şeyi dışarıda yapıyorsunuz. Dizaynları size ait ama her şeyi dışarıdan alıyorsunuz. Ve bütün alt üst yazılımlarıyla birlikte traktörde kullanılan 38 yazılımın hepsi, bütün donanımları bütün kablolamaların her şeyi size ait. Yerlilik oranı ne olur?

İrfan Donat: Elektrikli traktörde en önemli şeylerin başında yazılım geldiğine göre o zaman yüzde 80-90 derim…

Önder Yol: Biz şuanda yerlilik oranı bakımından yüzde 80-90’ların üzerindeyiz. Bütün alt üst yazılımlarıyla beraber her şeyi yüzde 100 olarak bizim kendi şirketimizde yapılıyor. Bir tane yabancı mühendisimiz, bir tane yabancı ülke ya da kuruma bağımlılığımız yok.

İrfan Donat: Proje için kaç mühendis emek veriyor?

Önder Yol: Tabii şuan 16-17 yıllık bir tecrübeden bahsediyoruz ve herhalde emeği geçmiş bine yakın mühendis vardır. Ama şuanda yaklaşık 80-85 mühendis ile birlikte çalışıyoruz, geliştiriyoruz. Seri üretime geçeceğimiz için mavi yakalıları almaya başlıyoruz şimdi. Böylece, yaklaşık 150-200 kişilik bir grup olacağız. Ama unutmayın bu bir otomotiv üretimi değil. Bu bir elektronik üretimi… Yani biz şuanda zaten partnerlerimizi, ortaklarımızı seçmiş vaziyetteyiz. Bunlardan en büyüğü Hattat Hema Grubu… Zaten onların yapıp bütün dünyaya sattığı parçaları Hattat Hema’dan tedarik edip biz elektroniklerini yani bir elektrikli aracın gereken diğer parçalarını, donanımlarını hepsini kendimiz yapmak şartıyla onlarla birlikte entegre çalışıyoruz.

İrfan Donat: Şimdi en çok konuşulan tartışılan konu batarya tarafı... Bataryanın ömrü, çalışması süresi, şarj süresi ne kadar?

Önder Yol: Biz, üç tip traktör yapacağız. Bu üç tipin de her birinin çalışma alanları, çalışma süreleri çok farklı… Bizim çiftçilerle de çok ciddi bir işbirliğimiz var. Traktörlerimizi önder çiftçilerin tarlalarında çiftliklerinde gizli bir şekilde test ediyoruz. Bunlardan bir tanesi de Feyz Çiftliği sahibi Sencer Solakoğlu’dur. Bataryaların ne kadar çalışacağı konusunda hala testlerimiz sürüyor. Ama bahçe traktöründe - 12 ay çalışan bir tarımsal faaliyetten bahsediyoruz - 20 dakika şarj ile 4-5 saat çalışacak bahçe traktörleri yapıyoruz. Bu, büyük ihtimalle 2022 yılı içerisinde yapacağımız bir traktör olacak. Şuanda henüz başlamış olduğumuz bir traktör değil. Orta boy tarla traktörü 2022 başında seri üretime girecek. Ama büyük traktörümüzü en zor işlerde yaklaşık 7-8 saat çalışacak şekilde dizayn ediyoruz. Bu traktörün de Haziran ayında seri üretimine geçmeyi planlıyoruz. Bu traktörün özelikleri çok enteresan. Türkiye’de normalde büyük bir traktör yaklaşık 90-130 beygir civarındadır. Ve bir tane motordan bir şaftla tekerlekleri tahrik edersiniz; bir şaftla kuyruk milini çalıştırırsınız ve kayış kasnakla da avadanlıkları ve hidrolikleri çalıştırırsınız. Biz, avadanlık ve hidrolikleri direkt olarak 800 volt dc ile çalışacak pompalarla çalıştırıyoruz ve kayıplar neredeyse sıfıra iniyor. Tekerliklere 130 beygir veriyoruz ve kuyruk miline de 160 beygir güç veriyoruz. Dolasıyla toplamda 320 beygirlik bir traktör olacak. Aynı zamanda bu traktör sizin enerji deponuz olacak. Her traktöre ikişer tane 380 trifaze (22 kilovatlık) ve 220 volt monofaze (3.5 kilovatlık) çıkış veriyoruz. Yani dışarıda yapacağınız her türlü işleri siz bununla yapabilirsiniz.

İrfan Donat: Şarj?

Önder Yol: Bu arada bizim şarj aletine ihtiyacımız yok. Her yerden şarj edebileceksiniz. 220 volttan şarj ederseniz 8-10 saatte, 380 volttan ise 90 dakikada şarj edebileceksiniz. Ama dışarıya koyacağımız sistemlerde 60 dakikanın altına şarj süresini indirebiliyor olacağız. Tarım Bakanlığının istatistiklerine göre Türkiye’de genel olarak çiftçilerin tarlalarına ortalama uzaklığı yaklaşık 5 kilometre.

İrfan Donat: Maliyet avantajı?

Önder Yol: Bu traktörlerde en kötü ihtimalle maliyetleri mazota karşı 20’de bire, 10’da bire düşürecek bir sistemden bahsediyoruz. Bakımları da hemen hemen yok denecek kadar az. Biz aynı zamanda enerjiyi depolayabilen bir şirketiz. Şu anki projemiz, Tarım Bakanlığı ile birlikte devletin destek olması halinde ki olacaklarını söylüyorlar, pilot bölgelerden başlayarak Türkiye’nin hemen hemen her yerine 1-2 megavat saatlik konteynerler koyacağız. Bunlar, güneş ve rüzgârdan dolacak ve çiftçi sabah kahvesini içerken yaklaşık 15 dakikada traktörünü doldurup bütün gün kullanabilecek. Akşam da evine giderken yine 15 dakikada traktörünü doldurup o enerjiyi evindeki elektrikli eşyalarının (beyaz eşya vs…) çalışmasında kullanabilecek. Bu traktörler enerji depolama olarak da jeneratör olarak da kullanılabilecek bir sisteme sahip.

İrfan Donat: Elektrikli traktör sahada hata verir ya da arızalanırsa ne olacak? Nasıl bir müdahale ve servis hizmeti söz konusu olacak?

Önder Yol: Biz satış sonrası ağını kurarken teknolojiden mümkün olduğu kadar çok yararlanacağız. Şuan bir GSM operatörü ile anlaşmış durumdayız. Her traktöre bir çip koyuyoruz. Bu çiplerle de aslında traktörün içindeki bütün tahrikle ilgili parçaları modüllere bölmüş vaziyetteyiz. Hem beyni, hem batarya hem de güç yönetim sistemlerini biz kendimiz yaptığımız için o beyinlerde bulunan bütün bilgileri GSM üzerinden kendi serverlarımıza atıp, oradaki alarmlarla problemi henüz oluşmadan halletme yoluna gideceğiz. Hiçbir alet, batarya ya da kablo bugünden yarına bozulmaz. Mutlaka size bir ön sinyal vermeye başlar. Ya ısısı artar, ya direnci artar… Bunu biz önceden keşfedip, görüp, mesaj atacağız ya da telefon açacağız ve uygun bir zamana randevu alıp, gerekli müdahaleyi yapacağız. Tabi çarpma, kaza ya da devrilmeler hariç… O durumda hemen hemen her bölgede yetiştirdiğimiz insanlar olacak ve biz zaten online olarak bağlanıp problemleri uzaktan hallediyor olacağız.

İrfan Donat: Mevcut traktörler elektrikliye çevrilecek mi?

Önder Yol: Projenin başlarında böyle bir senaryo vardı ancak TAGEM ile yaptığımız çalışmalar neticesinde bundan vazgeçtik. Çiftçinin elindeki eski traktörler hurda teşviki ile alınıp yerine yeni elektrikli traktörleri vermek daha uygun gözüküyor.

İrfan Donat: Gelelim işin fiyat kısmına… Haziran’da seri üretimine başlanması planlanan elektrikli traktörlerin satış fiyatının ne olması planlanıyor?

Önder Yol: Dünyanın hiçbir yerinde devlet destekleri olmadan hiçbir elektrikli araç yaşayamaz. Her ne kadar şuan dünyada bizden başka elektrikli traktör üretimi olmasa dahi hemen hemen bütün ülkeler elektrikli tarım aletlerine yönelik teşviklerini açıkladılar. Hem Avrupa Birliği’nde hem ABD hem de Uzak Doğu’da bu alanda çok büyük teşvikler var. Türkiye’nin de bu konuda bir teşvik çalışması var ama bunu burada söylemem doğru olmaz. Ama bana aktarılan bazı teşvik bilgileri doğrultusunda şunu söyleyebilirim, “almayanı döverler” diye tabir edeceğimiz kadar cazip teşviklerin hazırlandığını söyleyebilirim.

Bizim muadil bir beygir gücüyle yaptığımız traktörlerdeki fiyatlandırma hiç kimsenin tahmin edebileceği gibi değil. Yüksek güçlerdeki bir elektrikli traktörün fiyatı, mevcut dizel bir muadilinin fiyatının altına geliyor.

İrfan Donat: Yani yüksek beygirli bir elektrikli traktörün fiyatı dizel şeklindeki muadilinden daha ucuza mı geliyor?

Önder Yol: Evet… Çünkü biz burada traktör üretmiyoruz. Tarım mekanizasyon tarihini baştan yazıyoruz. Her şeyi değiştiriyoruz. Kimsenin yapmadığı şeyleri yaptığınız zaman çok farklı alanlara giriyorsunuz. Dolayısıyla büyük, yüksek kapasiteli traktörlere girdiğiniz zaman fiyat, normal dizel bir traktörün daha altında kalacaktır. Daha orta boy traktörlere girdiğimiz zaman fiyat, maksimum yüzde 20-30 üzerinde kalır ama uzun vadede dizelin altına da inebilir. Nereden bakarsanız bakın… Şu an bu teknolojide dünyanın en iyisi, en uç safhasında olsak da bu teknoloji hala emekleme aşamasında… Henüz yürümedi. Koşmasını konuşmuyoruz bile… Ama biz burada işin elif, be’sinden başladığımız için kendimizi çok kolay adapte edeceğiz. Her parçanın fiyatları her geçen gün ucuzluyor, her gün gelişiyor, büyüyor fakat bu arada da talep fazla olduğu için de bizim maliyetlerimiz düşüyor ve talep daha da artıyor. Şuan çok ciddi bir taleple karşı karşıyayız. Bilhassa ihracat pazarı… Alım gücü yüksek ülkelerde talep çok yüksek.

İrfan Donat: Dışarıdan talep var mı?

Önder Yol: Çok...

İrfan Donat: Yani sipariş var mı?

Önder Yol: Eğer onları değerlendirmeye kalkarsak Türkiye’ye hiç elektrikli traktör veremeyiz. O yüzden biz bu konuya daha bütüncül bakıyoruz. Bu bir başlangıç… Önümüzdeki yüzyıla bir adım olarak bakmak lazım. Biz sadece traktörü değiştirmekle kalmayacağız traktörde kullanılan aksesuarları da tamamen ortadan kaldıracağız. Hidrolik sistemleri tamamen değiştireceğiz. Bizim şuan küçük diye tabir ettiğimiz testleri yapılan traktörün, 15 Nisan’a kadar TAGEM ve TİGEM ile birlikte Tekirdağ’daki tesislerde testleri sürecek. Orada yaptığımız ilk testlerde bilhassa yem karma makinesinde 250 beygirlik traktörün çalıştıramadığı şeyi bizim ufak traktörümüz çok rahatlıkla çalıştırıyor.

İrfan Donat: Bataryanın ömrü ne kadar?

Önder Yol: Bizim bataryalarımız yaklaşık 4 bin kullanımlık… Bu 4 bin kullanımı her gün kullanmanız halinde – ki kullanamazsınız – 10 yıldan fazla sürer. Bataryaların ömrü 4 bin kullanımdan sonra yüzde 80’e düşüyor. Biz zaten yüzde 120 ile başladığımız için ömrü 20 yıl…

İrfan Donat: Türkiye’nin bu alandaki çalışması gündeme geldiğinde genelde şöyle bir yorum yapılıyor: Dünyada pek çok küresel ölçekteki traktör şirketinin Ar-Ge ve inovasyon departmanları var. Uzun yıllardır bu alanda çalışmalar yapılıyor ve onlar henüz elektrikli traktörü piyasaya sürememişken Türkiye nasıl bunu başaracak?

Önder Yol: Bu soruyla ben daha önce de defalarca karşılaştım. Onlara verdiğim cevabı size de vereyim. “Ya bugüne kadar hep gavur yapmış da biz onu kopyalamışız. Bir kere de biz yapalım, onlar da bizi kopyalasınlar.”

İrfan Donat: Traktörün markası, model ismi belli oldu mu?

Önder Yol: Bizim bir şirketimiz var… Hüseyin Aydın liderliğinde Ziraat Bankasıyla kurulmuş olan bir ortaklık… ZY… ‘Ziraat Yol’ olarak kurulmuş bir şirket. Markası ZY olacak ama bana söylenen model ismini ben açıklamayayım. Onu da Tarım Bakanlığının açıklamasını isterim ama güzel bir isim…

İrfan Donat: Tarım ile alakalı bir isim diye tahmin ediyorum…

Önder Yol: Tarımla alakalı bir isim ama açıklamak benim inisiyatifimde değil şuanda, kendilerinin açıklamasını tercih ederim. İnşallah Bakan Pakdemirli açıklayacaktır.

Bu sohbetimizin ardından biz de farklı kaynaklara traktörün model ismini sorduk. Kaynaklarımızın verdiği ortak yanıt “Ekin” oldu.

Türkiye’nin tarımda devrim olarak nitelenebilecek elektrikli traktör projesini önemsiyoruz.

Umarız Haziran ayında “Ekin” çiftçi ile buluşur ve sektörde yeni bir dönemin perdeleri aralanır.

Gelişmeleri izleyip, takip ederek sizlere aktaracağız.

İrfan Donat – Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com