2011 yılının tümünde Türkiye ekonomisi bir önceki yıla göre yüzde 8.7 büyümüştü. Hızlı büyümeyle beraber cari işlemler açığı da rekor kırmıştı. Cari işlemler açığını kontrol etmeye yönelik ekonomik büyümeden bir miktar fedakârlık etmenin zamanı gelmişti. Aynı dönemde, özellikle bu yılın ilk üç ayında dünya piyasaları da karıştı. Biraz Merkez Bankası'nın itelemesiyle, biraz da dışarıdan gelen rüzgârlarla döviz kurları fırladı. İç talep büyümesi kesintiye uğradı.
İç talep büyümesinin kesintiye uğramasıyla azalan ithalat talebi ve küçümsenmeyecek ihracat artışıyla net dış talebin ekonomik büyümeye katkısı olumlu, iç talebin katkısı olumsuza döndü. Buna "ekonomide dengelenme" dedik. Ekonomik büyüme, geçen yılın aynı dönemlerine göre, bu yılın ilk üç ayında yüzde 3.3'e, ikinci üç ayda yüzde 2.9'a geriledi. Çeşitli veriler ekonomik büyümenin yılın üçüncü üç ayında yüzde 2 civarında gerçekleştiği izlenimini veriyor. Ekonomide dengelenme sürüyor, ama ekonomik büyüme de hızla geriliyor.
Cari işlemler açığının azaltılması bir hedefse, ekonomik büyümenin düşmesi normal karşılanmalı. Çünkü, Türkiye ekonomisinin bugünkü yapısında cari işlemler açığını düşürmenin başka yolu yok. Cari işlemler açığını düşürmek geçici ve boş verilebilecek bir hedefse, ekonomik büyümenin geldiği nokta artık siyasetçileri rahatsız edecek boyuta geldi demektir. Ekim ayına yönelik dış ticaret verileri artık ekonominin reel olarak küçülme noktasına geldiğine işaret ediyor.

SON ÜÇ AY İYİ BAŞLAMADI
Ekim ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, dolar bazında ihracat yüzde 11.6 artarken, ithalat yüzde 5.6 geriledi. İhracat son beş ayın ortalamasının altında da artsa, artış küçümsenecek boyutta değil. Artışa 1 milyar dolar civarındaki net altın ihracatı da katkı yapıyor. Buna karşılık, ithalattaki düşüş iç talepteki gerilemenin devam ettiğinin göstergesi.
Yılın üçüncü üç ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, yatırım malları ithalatı yüzde 12.7 düşmüştü. Ekim ayında aynı bazda yatırım malları ithalatındaki düşüş yüzde 12.6 oldu. Üçüncü üç ayda yüzde 8 azalan tüketim malları ithalatı ekim ayında yüzde 6.6 düşmeye devam etti. İç talep gerilemesi sürüyor.
Ara mallar ithalatındaki düşme hızlanma eğiliminde. Yılın ilk ve ikinci üç aylarında ara malları ithalatı yüzde 2.5 civarında artmaya devam ediyordu. Üçüncü üç ayda ara malları ithalatı yüzde 2.1 azaldı. Ekim ayında ise azalış yüzde 4.4'e geldi. Dolar bazında azalışlar petrol fiyatlarına duyarlı olsa da, reel olarak ara malları ithalatında bir artış olmadığı söylenebilir.

EKSİ ALANA GİRİLDİ
İthalatın alt kalemlerindeki reel değişmeler konusunda ayrıntılı bir bilgimiz yok. İmalat sanayi malları ithalatının miktar endeksi on iki aylık ortalamalar bazında bir önceki yılın aynı dönemine göre azalmaya başladı. Eğilim grafikten de açıkça görülüyor.
Dış ticaret açığı yılın ilk on ayında 69.5 milyar dolar oldu. Yılı 83 milyar doların altında bir dış ticaret açığıyla bitirmemiz şaşırtıcı olmaz. Yapılan tahminlerde aylık dış ticaret açığındaki yanılma çok büyük olmaya başladı. Örneğin, ekim ayı dış ticaret açığı tahmini 8.2 milyar dolardı. Gerçekleşme 5.5 milyar dolar oldu. Net altın ithalatını dışarıda bırakırsak dahi, dış açıklardaki tahmin hatalarının önemli bir bölümünün ekonomik büyümede yapılan tahmin hatalarından kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Advertisement