Advertisement

Amerika Merkez Bankası (FED) "Parasal genişlemeyi yavaşlatıp durdurabiliriz" dedi. Küresel parasal genişlemeye bağımlı hale gelen finans piyasaları karıştı. Gelişmekte olan ekonomilerden ciddi miktarlarda para çıkışı yaşandı, hâlâ da yaşanıyor. FED, "Parasal sıkılaştırmaya gidiyorum" deseydi, acaba ne olurdu?
FED'in önümüzdeki dönemde alacağı olası tavır piyasalarca tahmin edilmeye devam edecek. Üç gün sakin, iki gün karışık olabilecek bir dönemdeyiz. FED'in toplantı tutanakları ve toplantı sonrası kamuoyuna yönelik bilgilendirme küresel piyasalara yön verecek. Vereceği yön çok iç açıcı olmayabilir.

FED RİSK TERAZİSİNİ OYNATTI
Bir yönüyle FED'in yarattığı dalgadan kaynaklansa da, gelişmekte olan ülkelerden para çıkışının tek nedeni FED'in olası politikası değil. Gelişmekte olan ekonomilerde büyüme zaten düşme eğilimindeydi. Enflasyon artış eğilimindeydi. Para eskisi kadar bol olmayacağı beklentisiyle şimdi gelişmekte olan ekonomilerin görünümü daha göze batar oldu. FED piyasalardaki dalgayı tetikledi.
Tetiklemeseydi, belki benzer bir dalga zaten yaşanabilecekti.
Çin ekonomisinde büyümenin düşmekte olduğuna yönelik inandırıcı işaretler geliyor. Çin'in yavaşlaması küresel emtia talebinin düşmesi demek. Emtia zengini gelişmekte olan ülkeler birde bu açıdan olumsuz etkileniyorlar. Kısacası, gelişmekte olan ekonomilere yönelik olumlu hikâye bitmiş görünüyor. Galiba yeni bir döneme girmek üzereyiz.
Yeni dönemde küresel düzeyde görünümü en parlak ülke Amerika. 2008 yılından bu yana gelişmiş ülkeler riskli, gelişmekte olan ülkeler göreli olarak daha az riskli olarak algılanmıştı. O nedenle 2009 yılından sonra gelişmekte olan ekonomilere rekor düzeyde para girişleri yaşanmıştı. Risk terazisi şimdi diğer tarafa yatmaya başladı. Göreli olarak gelişmekte olan ekonomiler daha riskli hale gelirken, Amerika tek başına daha az riskli olarak algılanmaya başlandı.

AVRUPA RİSK OLMAYA DEVAM EDİYOR
Risk yalnızca gelişmekte olan ekonomilerden kaynaklanmıyor. Avrupa küresel görünümde önemli bir çıban başı olmaya devam ediyor. Borç krizi bitmiş değil. Borç krizi kendi haline bırakılmışken, Avrupa bankacılık birliği ile uğraşıyor. Ayak kırılmış. Ayağı alçıya almaya çalışacaklarına, Avrupa el-kol ve kırılmamış diğer ayağın jimnastiği ile uğraşıyor gibi bir görünüm veriyor. Yunanistan, son altı aydır yaptığı olumlu hamlelere rağmen, finansal destek aldığı troyka (Avrupa Birliği, IMF ve Avrupa Merkez Bankası) ile müzakerelerde zorlanmaya devam ediyor.
Avrupa'daki borç krizinin çözümünde örnek ülke olarak gösterilen Portekiz'de siyasi riskler oluşmaya başladı. Ekonomik sorunları öne sürerek hükümetten iki bakan istifa etti. Koalisyon hükümeti dağılabilir. Benzer riskler İspanya ve İtalya için de geçerli. Bu dönemde Avrupa kaynaklı haberlerin de piyasaları karıştırması hiç şaşırtıcı olmaz.
Bu yaz sıcak geçiyor. Sıcak bir yazın henüz ortasındayız. Piyasalar oynak. Piyasaların daha da oynak olma olasılığı düşük değil. Tansiyonu FED düşürebilir mi? Çalışıyor, ama çok olası görünmüyor. Avrupa piyasaların asabını yeniden bozabilir mi? Olasılığı az değil. Çin ekonomisinde büyümenin kabul edilemeyecek düzeylere düşmesi söz konusu olabilir mi? Kısa dönemde olasılığı az, ama büyümedeki eğilim aşağı yönde olduğu sürece, Çin herkesin asabını bozabilir.
Yılın başında iyimser olmak için ne kadar neden varsa, yazın ortasında o denli iyimser olmamak için o kadar neden var.
Bir seyahatim nedeniyle yazılarıma bir süre ara veriyorum.