Advertisement

Amerika'da siyasi at pazarlığı devam ediyor. Ek harcama yetkisi Kongre'de onaylanmadığı için 1 Ekim tarihi itibarıyla devlet acil işleri dışındaki bölümleri tatil etti. Ofis gerisi personel zorunlu ücretsiz izne ayrılmış oldu. Amerika'da son olarak böyle bir olay 1996 yılında yaşanmıştı.
Konu yalnızca ek harcama yetkisi de değil. 17 Ekim itibarıyla Amerikan Hazine'sinin ek borçlanma limiti de doluyor. Senato ve Kongre bu konuda da anlaşamazsa, Amerikan devleti vadesi dolan borçlarının bir bölümünü ödeyemeyecek duruma düşecek. Yani, resmen iflas etmiş olacak. Tarihte böyle bir olay hiç yaşanmamıştı.
Cumhuriyetçilerle Demokratlar itişiyor. Ek harcama yetkisinin onaylanması için Cumhuriyetçiler Başkan Obama'nın hazırladığı sağlık sigortası sisteminin uygulamaya geçmesinin ertelenmesini talep ediyor. Demokratlar ise, başta Obama olmak üzere, ertelemeyi kabul etmiyorlar. Amerika'da devlet kilitlendi.

FED BİRAZ DAHA BEKLEYEBİLİR
Devletin tepesinde böylesine bir kavga olduğunda ekonominin etkilenmemesi mümkün değil. Zaten kırılgan olan ekonomik büyüme görüntüsü doğal olarak daha da kırılgan hale geliyor. Büyümenin tahminlerin altında kalma olasılığı giderek artıyordu. Şimdi bu olasılık daha da yükseldi. Tüketici güveni ve şirketlerde satın alıcılara yönelik anketler beklentilerdeki bozulmayı göstermeye başlamıştı. Şimdi, kesin ekonomik verilerde de benzer bir bozulma görülmeye başlanacak.
Piyasaların merakla beklediği Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) parasal genişlemeyi ne zaman yavaşlatacağı sorusunun yanıtı bir süre daha belli olmayacak gibi görünüyor. Geçen ay, FED olumlu ekonomik gelişmelere çok güvenemediği için parasal genişlemeyi yavaşlatma kararını ertelemişti. Parasal genişleme devam edecek diye piyasalar çok sevinmişti. Bizim gibi gelişmekte olan piyasalar çok olumlu tepki vermişti. Daha sonraki günler o iyimserlik kayboldu. Örneğin, Türkiye'de dolar kuru 1.96 TL'ye kadar inmişken yeniden 2.04'ü aştı. Benzer gelişmeler diğer gelişmekte olan piyasalarda
da yaşandı.
Amerika'daki siyasi at pazarlığı FED'in kafasındaki kaygıları daha da artırıyor. Kırılgan olan olumlu ekonomik gelişmelerin sürdürülebilirliğini daha fazla sorgulatıyor. Dolayısıyla, parasal genişlemenin yavaşlatılması olasılığı kısa dönemde giderek sıfıra yaklaşıyor.

BİZİM İÇİN İYİ AVRUPA İÇİN KÖTÜ
Aylar önceki bir yazımda vurguladığım gibi, kısa dönemde Amerikan ekonomisi için kötü olabilecek gelişmeler bizim gibi gelişmekte olan ekonomiler için iyi. Parasal genişlemenin yavaşlatılıp durdurulacağına yönelik beklentiler ne kadar zayıflarsa, uluslararası sermayenin gelişmekte olan ülkelerden kaçma olasılığı da o kadar düşük olur. Şimdi böyle bir dönemden geçiyoruz. Amerika'da Kongre ile Obama'nın anlaşamıyor olması gelişmekte olan ekonomilere yarıyor. Borsa endeksleri fırlıyor. Geçen mayıs ayından bu yana oldukça değer yitiren paraları toparlanma fırsatı buluyor. Ekonomilerine yönelik beklentiler düzelme eğilimine giriyor.
Aynı şey diğer gelişmiş ekonomiler için, özellikle de Avrupa için doğru değil. Amerikan ekonomisinin toparlanmasının aksaması Amerika'nın Avrupa mallarına olan talebinin canlanmaması anlamına geliyor. Uluslararası sermayenin gelişmekte olan ekonomilere daha sıcak bakması Avrupa'nın bu sermayeden aldığı payı azaltıcı rol oynuyor. Siyasi belirsizliklerle beraber borç batağından kurtulamamış bir Avrupa için Amerikan ekonomisinin topallaması çok sevimli değil. O nedenle de, borsa endeksleri düşüyor. Faizleri yükseliyor.