Advertisement

Kimilerine göre sürpriz, kimilerine göre olması gereken oldu: Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika faizini düşürdü. Politika faizi zaten tarihi düşük düzeyde. Dolayısıyla, atılan adım iktisadi açıdan sembolikti denebilir. Ama, sembolik bir adımı atarken dahi ECB içinde yaşanan fikir ayrılıkları Euro Bölgesi’ni zor günlerin beklediğinin göstergesi. ECB içinde para politikası kararlarını alan İdare Konseyi 23 üyeden oluşuyor. Euro Bölgesi üyesi tüm ülkelerin merkez bankalarının başkanları İdare Konseyi’nin doğal üyesi. Diğer üyeler üye ülkelerin hükümetlerince belli bir dönem için atanıyorlar. Bu üyeler için ülkeler arasında dönüşüm söz konusu. Genel eğilim merkez bankalarının başkanları dahil İdare Konseyi’nde bir ülkeden ikiden fazla üyenin yer almaması.

BAŞKAN’IN MİLLİYETİ ÖNEMLİ Mİ OLUYOR?

Geçen haftaki faiz indirim kararı 24 üyeli Konsey’de 6 üyenin muhalif oyu ile çıktı. Muhalefet yapan 6 üye Almanya, Hollanda ve Avusturya temsilcileri. Avrupa’nın kuzeyi güneyi ile aynı fikirde değil. Faiz indirimine muhalif grup, bankalara sınırsız ve ucuz kredi verilmesine de karşıydı. Ülke bonolarının ECB tarafından alınmasına da karşı oldular. O dönemde ECB Başkanı Almanya Başbakanı Merkel’i ikna etmeyi başarabilmiş, ama Konsey üyesi Almanları ikna edememişti. Dönemin ECB İdare Konseyi üyesi Jürgen Stark bu nedenle istifa etmişti. Bundesbank (Almanya Merkez Bankası) Başkanı Axel Weber bankalara bol likidite verilmesi ve bono alımı projesinin masaya gelmek üzere olduğunda istifa etmişti. ECB içindeki fikir ayrılıklarının bir bölümü (belki de önemli bir bölümü) ECB Başkanı’nın bir İtalyan olmasından kaynaklanıyor. ECB içindeki muhalif gruba göre, ECB aldığı kararlarda, Euro’nun itibarından çok, Avrupa’nın güneyinin ekonomik çıkarlarını öne çıkarıyor. Onlara göre, son faiz indirimi de İtalya gibi ülkelerde kredilerin ucuzlamasını hedefliyor. İtalya Euro Bölgesi içindeki en büyük beş ülke arasında en derin resesyon yaşayan ülke konumunda. Şimdiye kadar hiçbir ECB Başkanı (toplam iki tane: Hollandalı ve Fransız) böyle bir suçlama ile karşı karşıya kalmamıştı. Draghi’nin işi giderek zorlaşıyor.

FARKLI COĞRAFYA FARKLI SORUNLAR

Faiz indirim kararının arkasında enflasyonun hedeflenen yıllık yüzde 2’nin oldukça altında kalıp hem bir deflasyon (ortalama fiyatların düşmesi) olasılığının artması hem de ekonomik büyümenin çok zayıf olması vardı. Almanya bu yargıyı kabul etmiyor. Almanya’ya göre, deflasyon riski yok, enflasyonun çok düşük kalması söz konusu. Düşük enflasyondan daha iyi ne olabilir ki! Ekonomik büyüme zayıf. Zayıflığın hemen hepsi Avrupa’nın güneyinden kaynaklanıyor. Bu ülkelerin kendine özgü sorunları var. Dolayısıyla, bölgesel sorunlar bölgenin tümü feda edilerek çözülemez. Daha açık bir ifadeyle, kuzeyde daha fazla enflasyon yaratarak güneyin sorunlarının çözümüne Almanya ve takipçileri karşı çıkıyor. Avrupa’nın önünde üzerinde uzlaşılması zor yapısal reform gündemi var. Bankacılık birliği ECB’nin kucağında. Sermaye katkısının zordaki Avrupa bankalarına nasıl sağlanacağı üzerinde henüz uzlaşılmış değil. ECB içindeki bölünme bu konuda yol almayı zorlaştırabilir. Euro Bölgesi içinde maliye birliğine gidecek yolun kilometre taşları henüz döşenmiş değil. ECB içindeki fikir ayrılıklarının bu alana da yansıması çok büyük bir olasılık. Ayrılık, fikirlerin farklılığından çok, sorunların farklılığından ve dolayısıyla coğrafi bölünmeden kaynaklanıyor.