Advertisement

Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) parasal genişlemeyi önce yavaşlatıp sonra durduracağı beklentisi gelişmekte olan ülkelerde politika yapıcıların işini çok zorlaştırdı. Küresel likiditenin artık eskisi kadar artmayacağını gören uluslararası yatırımcılar parasal genişlemenin yavaşlamasıyla gelişmiş ülkelerde zaten artan faizleri daha cazip bulmaya başladılar. Bir anlamda, yatırımcılar güvenli liman olarak gördükleri gelişmiş ülke piyasalarını daha fazla tercih ediyorlar. Dolayısıyla, gelişmekte olan ülkeler ya eskisi kadar yabancı sermaye çekemiyorlar ya da bazılarından yabancı sermaye çıkışları yaşanıyor.

Geçenlerde Hindistan Merkez Bankası Başkanı bu duruma isyan etti. Henüz yeni göreve gelen Raghuram Rajan “FED, aldığı önlemlerin başka ülkelerdeki sonuçlarına dikkat etmeli ve ona göre hareket etmelidir“ yolunda bir şeyler söyledi. Küresel düzeyde Rajan’ın şikâyeti çok yankı buldu. Yankı bulmasının nedeni söylediklerinin içeriğinden çok, Rajan’ın dünya çapında bilinen ve saygı duyulan bir iktisatçı olmasından kaynaklandı. Bu çeşit şikâyetler çeşitli çevrelerce birkaç yıldır dile getiriliyor.

RAJAN KİM?

Küresel kriz ya da daha popüler ismiyle Büyük Resesyon patlak vermeden önce uluslararası finans sistemindeki aşırı risk alma isteğinin dünya ekonomisinin başına dert açacağını ilk söyleyenlerden biri Hint asıllı Raghuram Rajan idi. O dönemde IMF’nin baş iktisatçısıydı. FED’in 2006 yılındaki Jackson Hole toplantısında sunduğu bir tebliğle ilişkili finans firmalarının çalışanlarına uygulanan teşvik mekanizmasının bu kuruluşların aşırı risk almalarına neden olduğunu ve sonunda bu risklerin patlayıp uluslararası düzeyde bir finansal krizin çıkmasının hiç şaşırtıcı olmadığını iddia etmişti.

Rajan’ın iddialarını herkes ilgi ile izlemiş, ama çok fazla ciddiye almamıştı. 2007 yılında Amerika’da konut kredileri krizi patlayınca, Rajan’ın ne demek istediği daha iyi anlaşılmıştı. Rajan daha önce de Şikago Üniversitesi’nde meşhur bir iktisat profesörüydü. IMF’den sonra da Şikago Üniversitesi’ne geri dönmüştü.

FISCHER KİM?

Eski İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer‘a başkan olduğu dönemde Davos toplantılarında “FED karar alırken başka ülkelerin ekonomik sorunlarını göze almalı mı” diye bir soru sorulmuştu. Fischer hiç tereddütsüz “FED Amerikan ekonomisine bakarak karar alır, başka ülkelerin durumuna Amerikan ekonomisi ile ilgili olduğu sürece bakar“ demişti. Doğru da söylemişti. Son dakikada bir aksilik olmazsa, Stanley Fischer yakında FED’in Başkan Yardımcısı olacak. İki yıl evvel İsrail Merkez Bankası Başkanı olarak söyledikleri şimdi FED’in başkan yardımcısı olarak da geçerli olacak. Bizler ne dersek diyelim, FED Amerikan ekonomisinin merkez bankası. Öncelik Amerikan ekonomisinin durumu. Başka ülkelerin ekonomik durumu Amerikan ekonomisini ilgilendirdiği sürece dikkate alınır. Büyük Resesyon döneminde FED’in diğer bazı merkez bankalarına el uzatmasının nedeni de buydu, birinci öncelik o ülkelerin ekonomilerine yardım etmek değildi.

Rajan’ın “FED Hindistan ya da Türkiye gibi ekonomilere de bakarak karar almalı” tezi ses getirdi. Ama, ses getirmesinin nedeni Rajan’ın kişiliğinden ve iktisat dünyasındaki yerinden kaynaklanıyordu. Söylediklerinin içeriği gerçekçi olmaktan çok uzaktı. Bizim gibi ülkelerin, FED’i ikna etmek yerine, FED’in alabileceği kararlara karşı nasıl bir strateji uygulayabilecekleri konularına odaklanmaları çok daha yararlı olacak gibi görünüyor.