Advertisement

Nesiller arası transfere dayanan hiçbir emeklilik sistemi uzun dönemde kendi ayakları üzerinde duramaz. Bu çeşit sistemlerde, çalışan nüfustan kesilen paralar emekli olan yaşlılara maaş olarak ödenir. Çalışanlardan yapılan kesintileri artırmak siyasi olarak hoş değildir. Ama, emeklilere verilen maaşı artırmak siyasi olarak puan kazandırır. Dolayısıyla, bu sistem tüm dünyada batmış durumdadır. Vergi verenler sosyal güvenlik kesintilerine ek olarak yeni kaynaklar yaratarak bu sistemi ayakta tutmaya çalışırlar. Buna karşılık, kişilerin çalışırken emekliliğe yönelik para biriktirip emekli olduklarında biriktirdikleri parayı maaş olarak almalarına dayanan sistemin batma olasılığı sıfırdır. Çalışırken emekliliğe yönelik kesintiler artarsa, biriken para artacağından, kişi emekli olduğunda alacağı emekli maaşı artacaktır. Kısaca bu sisteme bireysel emeklilik dersek, bireysel emeklilik uzun vadeli zorunlu tasarruftur. Bu sistemde kimsenin hakkı kimseye geçmez.


İŞSİZLİK SİGORTASI
Bireysel emeklilik sisteminde biriken paralar kişilerin kendi paraları olduğundan, kişiye özel diğer sosyal yardımlar da bu sistem içinde çözülebilir. Buna en iyi örnek işsizlik sigortasıdır. Ayrı bir işsizlik sigortası sistemi yerine, bireysel emeklilikte biriken paralar işsizlik sigortasının bir parçası olabilir. Örneğin, bir kişi 5 yıl çalışmış ve her ay 150 lira katkıda (çalışan ve işveren katkıları dahil) bulunarak emekliliğine yönelik olarak toplam 9 bin lira biriktirmiş olsun. Fonun getirisi ile toplam biriken paranın 11 bin lira olduğunu düşünelim. Bu kişi beş yılın sonunda işsiz kalırsa, bireysel emeklilik fonundan altı ay süreyle örneğin ayda 600 lira çekebilir. Her para çektiğinde, emeklilik fonundaki para eksilecektir. Dolayısıyla, işsizlik dönemi gelecekten yemek olacağından, genel işsizlik sigortasına yönelik kötü kullanımlar böyle bir sistemde olamaz. Sistemi aldatmaya yönelik girişimlerin maliyeti kişinin kendi cebinden çıkar. İşsizlik sigortası primleri de bireysel emeklilik sisteminde değerlendirilebilir. Bu şekilde, birikim hem daha hızlı hem de daha fazla olabilir.


ÇÖZÜM ZORUNLU TASARRUFLARI ARTIRMAK
Bireysel emeklilik sistemi tüm çalışanlar için mecbur kılınabilir. Biriken paraların nasıl değerlendirilebileceği konusunda bugünkünden daha kapsamlı düzenlemeler yapılabilir. Şimdiki sistemden bireysel emeklilik sistemine kademeli geçiş sağlanabilir. Geçiş döneminde şimdiki sosyal güvenlik sisteminin açıkları artabilir. Dolayısıyla, sosyal güvenlik sisteminin bütçeye yükü fazlalaşabilir. Ama, geçiş dönemi bittiğinde, emeklilik sistemi kendi ayakları üzerinde duran bir sistem haline gelmiş olur. Çalıştığı dönemdeki birikimleri yeterli olmadığından, emekli olduğunda makul bir hayat standardını sağlayamayan kişilere devlet açıktan yardım yapabilir. Emeklilikte asgari bir hayat standardı garanti edilebilir. Bu sistemde ekonomideki zorunlu tasarrufların artırılması söz konusu olacaktır. Ekonomide uzun vadeli fonlar artacaktır. Sermaye piyasasının gelişmesi hızlanacaktır. Bireyler kendi paralarının arkasından kendileri koşacaklardır. Makro ekonomik dengeler açısından konunun asıl önemli olan tarafı budur. Türkiye ekonomisinin temel sorunu doğru dürüst tasarruf etmemesidir. Serbest piyasa ekonomisi içinde özel kesimi tasarruf yapmaya özendirmek pek mümkün değil. Özellikle sermaye ve kredi piyasalarının hızla geliştiği ülkelerde, temel içgüdü tüketim olduğundan, tasarrufları özendirmek hiç mümkün olamıyor. Dolayısıyla, çözüm, devletin el koyamayacağı zorunlu tasarrufları artırmaktan geçiyor.