Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. Artık ekonomide yola devam zamanı. İş dünyasının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının siyasilere ortak mesajı ise uzlaşma çağrısı.
Bu hafta büyümenin önemli dinamiklerinden ihracatı sırtlayan ihracatçı, sanayicilerimizi ağırladığım İş Dünyası’nda seçimin ardından süreci ve beklentilerini İstanbul Kimyasal Madde İhracatçılar Birliği Başkanı (İKMİB) Murat Akyüz ve Elmor A.Ş.Genel Müdürü Hakan Günderen ile konuştuk.
Genel seçim sonuçlarından çıkan tabloyu İKMİB Başkanı Akyüz ‘’İş çevreleri dahil olmak üzere herkes de bir tedirginlik vardı. Gerçekten barış içerisinde bir seçim sürecini geçirdik. Bu Türkiye'nin en iyi sınavlarından bir tanesiydi. Çıkan sonuçlar bence iyi şekilde okunmalı, hem ekonomik açıdan hem de toplumsal beklentiler açısından. Önceden iki anahtar vaadedenden tutun her türlü vaatler gördük, ve bu şekilde vaatlerle eğer toplumun bilincine, beklentilerine uygun bir vaat yoksa artık oy toplanmadığını da gördük. Aynı zamanda aylardır gündemimizi meşgul eden siyasi bir ortam, siyasi konuşmalar vardı, artık bunlar geride kaldı. Artık beklentiler daha ekonomik. Beklentiler daha ekonomik anlamda uzun ömürlü bir Türkiye'ye destek veriyor. Bir koalisyon olacak, zaten uzlaşma bizim iş çevrelerimizde en fazla bilinen şeydir. Hiçbir zaman biz kendi başımıza bir karar alarak gitmeyiz, kendi çalışanlarımızla da olsa oturup hep beraber uzlaşırız. Bunun dünyada çok fazla örneği var. Dünya şirketleri kendinden biraz daha küçük olan şirketleri içine alıyor ve bu şekilde daha da büyüyerek devam ediyor. Türkiye'yi daha da büyütecek formülasyonların arayışına girmek lazım. Bizim bir şekilde hemen bütün rotamızı ekonomik olarak kurgulamamız lazım‘’ şeklinde özetledi.
Murat Akyüz ekonomide öncelikle çözülmesi gerekenleri ‘’Birincisi genç işsizlerimiz gerçekten çok zor durumda. İkincisi ekonomik olarak büyümemiz gerekiyor. Dünyada pek çok ülke büyürken biz yerimizde saymıştık ve geçtiğimiz 10 seneyi daha avantajlı şekilde geçirdik. Ama bizim daha durağan hale gelmiş olan büyümemizi tekrar zıplatmamız gerekiyor ve ihracatımızda düşmeler var. Bunlara çözüm bulacak bütün ekonomik formülleri oturup konuşuyor olmamız lazım‘’ şeklinde sıraladı.
Sanayici Hakan Günderen ise ‘Tüm gelişmiş ülkelerin durumuna baktığımız zaman, kendi içinde tüm toplumsal veya sosyolojik çelişkileri halletmiş ve büyümeye, gelişmeye, refah seviyesini artırmaya odaklanmış bir ekonomik politika izleyen, hangi hükümet veya hangi siyasi parti gelirse gelsin bu ekonomik politikaların ancak konjonktüre göre değiştiği yönetimlerin toplumları refaha götürdüğünü biliyoruz. Ekonomimizde büyüme hızı çok yavaşladı. Tabii ki bu genç ve gelişmek zorunda olan, büyümek zorunda olan Türkiye için çok büyük olumsuzluk. Siyasilerin ekonomik büyümeye götürecek şekilde bir koalisyon oluşturup, bir an evvel gelişmeye, büyümeye, sanayi üretiminin büyümesine odaklanması gerekiyor. Reel ekonomi büyümediği takdirde bir ülkenin tüketim ekonomisiyle büyümesi, belli bir süre sonra tekrar borçlanma ve negatif ekonomik sonuçlar doğurabiliyor. Bu anlamda bakıldığı zaman, Türkiye'deki tüm sivil toplum örgütleri, tüm kurumlar ve kuruluşlar, dört siyasi partinin böyle bir sorumluluğu hissetmesi için gerekli baskıyı oluşturmalıdır’’ dedi.
İş dünyasının çatı örgütlerinden seçimin ardından yazılı açıklamalar geldi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinden (TÜSİAD) uzlaşma çağrısı geldi. TÜSİAD’dan yapılan açıklamada ‘’Her seçim, her yenilenen Meclis, demokrasinin güçlenmesi için bir fırsattır. Partilerimizin demokrasinin gereği olan uzlaşma kültürü ile hareket ederek, ülkenin menfaatleri etrafında kenetlenmelerini diliyoruz. Ülkemizin potansiyeline ulaşabilmesi için küresel ölçekte rekabet gücüne sahip bir sanayi ve insan kaynağı başta olmak üzere, tüm kalkınma başlıklarında kazanımların güçlendirilerek ilerletilmesini ümit ediyoruz’’ ifadeleri yeraldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden yapılan açıklama da benzer nitelikte olup ekonomiye odaklanılmasına dikkat çekiliyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ‘’Küresel iktisadi ortamın belirsizliklerle dolu olduğu bir durumda, içeride bize özgü ek belirsizliklerin ortaya çıkması ülkemiz için olumlu olmayacaktır. Hepimizin aynı gemide olduğunu unutmadan, uzlaşı içinde birlikte çalışarak, diyalog ve ortak akıl ile tüm meselelerimizin üstesinden gelebiliriz" açıklamasını yaptı.
Bir diğer dikkat çeken açıklama ise İstanbul Ticaret Odası’ndan geldi. İTO Başkanı İbrahim Çağlar ‘’İş dünyası olarak ülkemizin elde ettiği kazanımların ve ekonomik istikrarın sürdürülmesi, en büyük beklentimizdir’’ yazılı açıklamasını yaptı.
-"Stratejik sektörlere öncelik verilmeli"
İş dünyası programımda yatırım ortamını da değerlendiren sanayiciler, her sektöre aynı desteklerin verilmesinden ziyade stratejik sektörlerin belirlenip, katma değer sağlayacak olan bu sektörlere farklı bir teşvik paketi hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. İKMİB Başkanı Murat Akyüz ‘’Endüstride o bahsedilen çift haneli büyümeler bir anda kaybolmaya başladı. Bizim tekrar bu havayı yakalıyor olmamız lazım. Ve bunun için de herkese azar azar teşvik vermektense, hep beraber oturalım hangi sektörlerin çıkması gerekiyorsa o beş sene içinde o sektörleri destekleyelim. Ondan sonra diğer sektörlere geçelim. Bazen bakıyorsunuz sanayicilerin konuştuğu farklı bir dil, siyasilerin konuştuğu farklı bir dil. Bunların bir araya gelebileceği ve ekonominin aynı zamanda endüstriyi dinleyebileceği bir ortamın oluşması gerekiyor. Bazen bürokrasi gerçekten çok fazla bırakın yürümeyi, düşmemize de sebep oluyor. Bunun azaltılması için hangi yöntemler gerekiyorsa bunların her birinin bir an önce uygulanması gerekiyor. Bakın Amerika Birleşik Devletleri'nde doldurulan formun altında bir yazı yazar. Kağıdın azaltılması kanununa yönelik olarak sorular azaltılmıştır diye. Biz de kendi kendimize soralım kaç tane gereksiz soruya gün içinde cevap veriyoruz diye. Bir form doldurmamız gerekiyor ve bir defa dolduruluyor ki o formu okuyanın olduğundan bile şüphemiz var ve o formda bütün gereksiz sorular yazılı. Bizim zamanımızı daha az harcayın ki biz daha fazla verimli çalışabilelim. Bürokrasinin azaltılması gerek yerli gerek yabancı yatırımcı açısından çözülmesi gereken önemli bir konu’’ dedi.
Özetleyecek olursak seçimin ardından iş dünyasının temsilcileri siyasilerin uzlaşmacı bir yapıyla ekonomide büyüme çıtasını, yapısal reformlar ve rekabetçi üretim yapısı ile yükseltebileceklerini belirtiyor.