Cuma gününü yeşillerde, hatta ralli ile günlük en büyük kazancı yaşayarak kapatan ABD Borsaları, bunu, federal hükümetin kapalı olduğu bu 11. günde Cumhuriyetçi liderlerin yarın, yani cumartesi sabahı Obama ile buluşup müzakereye varacaklarına inanmalarına borçlular.
Böylece endeksler, federal hükümet kapanmadan önceki seviyelerine gelmiş oldular. Hatta S& P 500 Endeksi, 23 Eylül’den beri görmediği 1,700 seviyelerine tekrar geri geldi.

Evet, sadece konuşmayla bu işi çözeceklerdiyse, “Başından beri niçin anlaşmadılar” diyeceksiniz. Haklısınız, ama bu baştan bu yana politik bir tiyatro ve sahne gösterisi olmaktan hic çıkmadı ki. Olan, sokaktaki tavuk yeyip zehirlenen, 17 eyalette hastaneye kaldırılan, federal hükümete bağlı müfettişler çalışmadığından Salmonella tanısı konulan vatandaşa oldu. Olan, GMSH’nin %0.15’e kadar düşürülmesine, IMF’nin global görünümünü de hem bu sene hem de seneye de kesiyorum demesine sebep oldu.
Olan, Amtrak tren yolcularına oldu. Anaokulu öğretmenlerinden, IRS görevlilerine, helikopter pilotlarından, güvenlik gorevlilerine, çocuklar kaçırıldığı zaman ilk uyarıyı eyalete duyuran "Amber alert" görevlilerine ve daha nice sokaktaki vatandaşa oldu.

Obama 2011’deki yenilgisinini hınıcı alırcasına “Hiçbir konuda pazarlık etmem hükümet açılmadıkça,” diye tutturdu. Boehner ise, pazarlıksız hükümeti açtirmam diye ayağın yerlere vurup, gazetecilere arkasını dönüp, hem kamuoyunun önünde hem de kendi partisinin önünde puan kayebedip durdu ki, bunu anket sonuçları açık seçik gösterdi. Peki bu tartışmalar, anlaşmazlıklar cumartesi sabahi yapacakları toplantıyla cözülür mü? Tüm ümitler haftasonuna bağlanmısken, yeşillere bürünüp 111 puan birden kazanan Dow Jones, buna inanıyor.

Ekonomik veriler zaten kısıtlıydı, sağolsun federal hükümetin kapalı olması nedeniyle calısmayan acentalar diyelim, ama gelen veriler de moral bozucuydu. Güven endeksinin 9 ayın en düşüğüne gelmesinden tutun, işsizlik sigortası başvurularının sıçramasına kadar hepsinin sebebi federal hükümetin kapalı olması.

Bir de bunu liderler anlasa…

Benim için aslında tek olumlu gelişme, ABD de tarihi gün 9 Ekim günü oldu. Janet Yellen, ABD’nin ilk kadın Fed başkanı olarak Obama tarafından seçildi. Böylece dünyanin en güçlü kadını ünvanini hem Merkel'den , hem de Lagarde'dan almış oldu. Obama bu kadar bekleyeceğine, bunu daha önceden ilan edebilirdi, ama gözbebeği Larry Summers'ı Demokratlar’a ikna ettiremeyince, başka sansı kalmadı.

Üstelik 500 ekonomist birleşip imzalarını da altına atıp Obama'ya mektuplarında niçin Yellen seçilmeli diye yüzlerce gerekçe sıralayınca artik yapacagı bir şey kalmamıştı.
Ben şahsen istikrar adına, belirsizliğin kalkması adına, ve hümanist bir ekonomistin başa gelmesini tercih ediyordum. Yellen güçlü bir isimdi, akademik kariyeri parlak, Nobel ödüllü hoca ve danışmanlardan gelen, eşi, oğlu da ekonomist olan Yellen, Fed'e girdiğinde saçları simsiyahmış. Fed, saçlarini ağartmış ama o vazgeçmemiş. Ekonominin insani yönüne önem veren tecrübeli ve yetenekli Yellen, istediğini nasıl yaptıracak? Karşısına birçok Fed üyesini alacak, çünkü Yellen Obama'nın yanında Fed başkanı olarak yaptığı ilk konuşmasında şunları söyledi:

-Fed daha fazla şey yapmalı, desteğini büyütmeli ki, büyümeyi desteklesin.
-Fed önce tartışmalı, sonra birleşmeli
-Enflasyon kontrol altında tutulmalı
-Fed işsizlere yardım etmeli, maksimum istihdam sağlamalı
-Finansal sistemler dengelenmeli

Bütün bunları gerçeklestirmesi için Yellen'a bol şans diliyorum, çünkü karşısında atmacalar, karşıt düşünceli çok kişi var.

Tabii her şeyden önce Beyaz Saray’ı da mutlu etmesi lazım. Beyaz Saray ve Cumhuriyetçiler’in de bir an önce harekete gecip, hükümeti açtırıp, uluslararası platformda alay konusu olmaktan kurtulup ABD’lileri mutlu etmeleri lazım.

İyi bayramlar ve iyi haftasonları diliyorum!