Er Yatırım/Çelikkanat: Maliyetler bizi çok yordu
Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat Bloomberg HT'ye turizm sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. Yüksek maliyetlerin zorlayıcı olduğunu kaydeden Çelikkanat otellere yönelik 'pahalılık' eleştirilerine de yanıt verdi
Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat Bloomberg HT’de Üst Düzey programına konuk oldu.
Turizm sektörünü değerlendiren Çelikkanat, yükselen maliyetlerden dolayı umduklarını bulamadıklarını belirterek “2023 yılı bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. Fakat cirolarla kârlılıkların birbirleriyle paralel gittiği bir dönem yaşadık. Enflasyonla kurun biraz daha sabit gitmesi ve talebin de maliyet artışlarıyla birlikte yavaşlaması, 2024'ün başından itibaren bütçelerimizde belli oranda sapmaya sebep olmaya başladı.
Tabi ki Türkiye'nin ana gelir kalemi seyahati özellikle Akdeniz kıyısı ve Akdeniz çanağındaki otelcilik ve turizm anlayışı olduğu için gelirlerin büyük bir kısmını 2024 yazında toplayacağımızı umut ettik. 2024'ün 1. ve 2. çeyreğinde turizm hareketleri biraz daha şehiriçi aktivitelerdi ve kültür turizminde, yükselen sağlık turizminde çok ciddi gelir ve ciro yaratmaya başlamıştı. Özellikle acentaların ve tur operatörlerinin yaz sezonu için önden yaptığı anlaşmalarla 2024 yazı için aslında ciddi umutlar vardı. Nitekim hedeflerimiz de 50 milyar dolar gibi bir turizm gelirinden 60 milyar dolar bir turizm hedefine yönelmişti. Ancak tabi evdeki hesap çarşıya uymadı. Özellikle yükselen maliyetlerdeki sıkıntılardan dolayı umulduğu gibi bir Haziran-Temmuz periyodu yaşayamadık. Bunu da zaten açıklanan son verilerde de görüyoruz. Aslında yaz turizminin Ağustos ayı itibariyle daha yeni yeni toparlandığını görüyoruz, Eylül-Ekim de sezonluk kaymanın bir sebebi olarak yaz sezonun bir parçası oldu. Olimpiyatlar vardı, Avrupa Şampiyonası vardı, o yüzden yerli turistin tatili ve harcama alışkanlığı biraz daha Eylül-Ekim'e kaydı diyebiliriz.” değerlendirmesini yaptı.
Şehiriçi turizmde ise iyi bir sezon kaydettiklerini belirten Çelikkanat “Eğer doğru bir yatırım modeli ve finansman maliyetiyle kendi ana giderleri içerisinde bir planlama yaptıysa şehiriçi otelciliği her zaman biraz daha tatil otelciliğinden farklı dinamiklerle para kazandıran bir yapıda. Hatta otelcilik gelirlerin değil giderlerin doğru kontrol edilerek para kazanılan bir sektördür. Şehiriçi otelciliğinde iyi bir sezon geçirdik.” ifadesini kullandı.
“Kârlılıkla ilgili ciddi problemler yaşadık”
Maliyetlerin zorlayıcı olduğunu kaydeden Çelikkanat “Giderler çok yüksek olduğu için cironun elde edildiği satır sonunda maalesef kârlılıkla ilgili çok ciddi problemler yaşadık. Bu inkar edilemez maliyetler bizi çok yordu. Ciro bir işletmenin borç alabilme kapasitesini gösterir, karlılık borç ödeyebilme kapasitesini gösterir. Borçlu turizmci kar etmediği zaman borcunu ödeyemez duruma geldi, zaten şu anda borç alabilecek durumda olmadığı için gerek yeni yatırım gerek renovasyon için borç ödeme döngüsünü eğer sekteye uğratırsanız turizmci bu sarmalda ciddi yara alıyor.
Son dönemde zaten turizme gelen yeni vergilerle birlikte bir de enflasyon muhasebesiyle yüzleştiğimiz bir periyod yaşıyoruz. Yani giderlerini doğru kontrol edemeyen turizmci sıkıntı çekti ama doluluk ve ciro bazında çok büyük bir hayal kırıklığı yaşamadı.” diye konuştu.
Otellere yönelik ‘Pahalılık’ eleştirilerine dair ise Çelikkanat “evet pahalıyız. Ama bu pahalılığın arasındaki marj işletmecinin çok daha büyük bir para kazandığı anlamını taşımıyor. Bizim şu anda sosyolojik olarak en büyük yanılgımız sanki işletmeci bu pahalılıkta aradaki marjdan büyük para kazanıyor algısı...Ama maliyetlerinizi kurtarmak adına bununla ilgili bir rasyo oluşturduğunuzda aslında hala zarar eden bir yatırım modelinden bahsediyoruz. Biz burada çok zorlanıyoruz ve sosyolojik olarak da doğru yönetemiyoruz işte Yunanistan'ının kalamarıyla başka bir ülkenin başka bir şeyiyle kıyaslanıyoruz. Biraz haksızlık yapıyoruz. Burada aslolan şey turizmcinin giderlerini kontrol ederek belli oranda sürecini ayakta tutabilmek.” yorumunu yaptı.
Enflasyon muhasebesine itirazları olmadığını, ancak ciddi vergi yükü oluştuğunu kaydeden Çelikkanat, “Özellikle turizm sezonunda hele de böyle zor bir sezonda üzerine kazanmadığımız ama kur farkından gelen bir gelir gibi gözüken bir kazanç gibi gözüken bir bilanço değerinin vergilendirilerek bunun üzerine bir vergi getirilmesi turizmciyi çok yordu. Zaten istediğimiz hedefleri, bütçeleri tutturamadığımız bir periyodun üzerine bir de bu yükü şartlanmamız gerçekten bizi yordu ve yoracak önümüzdeki dönemde de.
Aslında bizim başımızda birçok vergi yükü var, bunun da üzerine enflasyon muhasebesi geldiği zaman maliyet farkı neredeyse %30 civarında yani totalde bir vergi yükü getiriyor. İşte pahalılık dediğinizin altyapısını oluşturan kalemlerden bir tanesi de bu mecburiyetler oluyor.” dedi.
Turizmde doğrudan yabancı yatırımcının gelmesi gerektiğine dikkat çeken Çekikkanat şunları söyledi; “Yabancılar Türkiye pazarından memnunlar ama turizmde bu kadar potansiyeli olan bir ülkede neden bir tane yabancı uluslararası marka direk yatırım yapmıyor Türkiye'de? Farklı anlaşma modelleriyle geliyorlar, management ile veya franchise ile geliyorlar. Kiralamada bile kimseyi ikna edemiyoruz. Bizim ‘bu markalar neden bu şekilde yatırım yapmıyor’ kendimize sormamız gerekiyor ve buna çözüm bulmamız gerekiyor.”