Advertisement

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin tarım ve gıda sektörüne yönelik yayımladığı raporda öne çıkan başlıkları paylaşmaya devam ediyoruz.

 

İlk iki yazıda tarım raporunda öne çıkan tespitleri paylaşmıştık.

 

Gelin isterseniz raporla ilgili son yazımızda öne çıkan verilere de bir göz atalım.

 

Ülkelerin tarım politikalarının tüketici talepleri ve trendlerine göre değişim gösterdiğine dikkat çekilen raporda, üretim tarafında ise küresel gıda fiyatlarındaki seyre paralel olarak çiftçilere desteğin azalmadığı ancak şekil değiştiğine vurgu yapılıyor.

 

TİM'in raporunda hem küresel hem de Türkiye özelinde öne çıkan bazı ilginç verileri başlıklar halinde paylaşmaya devam edelim:

 

*** Tarımsal katma değer değişik tanımlara göre dünya GSYH’sının yüzde 3-6’sını oluşturuyor. (Ortalama olarak alındığında tarımsal katma değer, dünya GSYH’sının yüzde 4.3’ünü oluşturuyor). Türkiye’de de 1970’lerde yüzde 30 olan bu oran, günümüzde yüzde 8’e düşmüş durumda.

 

*** Toplam GSYH’nın yüzde 80’ini üreten 20 ülke, tarımsal GSYH’nın da yüzde 66’sını oluşturuyor. Dünyanın 18’inci büyük ekonomisi olan Türkiye, tarımsal katma değerde 9’uncu sırada yer alıyor. Türkiye'de tarımsal katma değerin GSYH'daki payı yüzde 7,1 seviyesinde. Türkiye'nin dünya tarımsal katma değeri içindeki payı ise yüzde 1,7 civarında.

 

*** Türkiye genelinde ihracatla yaratılan katma değerin yüzde 74’ü yurtiçi, yüzde 26’sı ise yurtdışı kaynaklı. Tarım ihracatındaki yurtdışı katma değer oranları Türkiye’de tarım ve tarım sanayinde AB ortalaması altında, tarım dışı sanayide ise AB ortalamasının üzerinde.

 

*** Son yarım yüzyılda tarım-dışı katma değer yılda ortalama yüzde 4.3 büyürken, tarımsal katma değer aynı dönemde yılda sadece yüzde 1.5 büyümüş.

 

*** ABD, Hollanda, Almanya, Brezilya ve Çin dünyanın en büyük tarım ürünü ihracatçıları konumunda. Söz konusu 5 ülkenin toplam tarım ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 32 seviyesinde. En büyük tarım ürünleri ihracatçısı 10 ülkenin payı yüzde 50, 20 ülkenin payı ise yüzde 70’e ulaşıyor. Türkiye, tarım ihracatçıları arasında yüzde 1’lik bir payla 25'inci sırada yer alıyor.

 

*** Dünyanın en büyük tarımsal ürün ithalatçılarına bakıldığında ise Çin, ABD, Almanya, Japonya ve Fransa karşımıza çıkıyor. Bu 5 ülke dünya toplam ithalatının yüzde 40’ını gerçekleştiriyor. En büyük ithalatçı 10 ve 20 ülkelerin tarım ithalatı içindeki payları sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 65 seviyesinde. Türkiye, yüzde 1’lik payla tarımsal ithalat sıralamasında 25’inci sırada bulunuyor.

 

*** Tarım ürünlerinin tarladan tüketiciye ulaşana kadar geçirdiği aşamaları ve bu aşamalarda kaydettiği değer artışlarını içeren Tarım ve Gıda Değer Zinciri'nin (TGDZ) dünyada 5 trilyon dolarlık değer ve 600 milyar dolar kâr yarattığı tahmin ediliyor. Bu büyüklüğü daha somut hale getirmek adına dünyanın toplam GSYH’sının 76 trilyon dolar, Türkiye’nin ise 800 milyar dolar seviyelerinde olduğunu belirtmekte fayda var.

 

*** Çok sayıda ürün, çeşit, yöntem ve çevresel faktör nedeniyle zaten karmaşık olan TGDZ daha da karmaşık hale geliyor. Teknolojik gelişmeler yeni olanaklar (biyoteknoloji, IT teknolojisindeki gelişmeler) yaratıyor. Yeni açılan piyasalar (Afrika, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Asya) gıda talebeni yılda yüzde 1.1 artırıyor. Çok taraflı ticaret anlaşmalarından ikili veya bölgesel ticaret anlaşmalarına kayış, dış ticareti ortamını daha zor ve karmaşıklaştırıyor.

 

*** TGDZ zincirindeki bu gelişmeler, bu zinciri oluşturan katmanlarda değişik etkiler yaparken, bazı yeni sorunların yanı sıra bazı yeni fırsatları da ortaya çıkarıyor.

 

*** TGDZ zincirindeki gelişmelerin bir diğer sonucu da zincirin birbirine bağlı katmanların yanı sıra özel ve kamu sektörleri ve birbirine uzak katmanlar arasında da bir işbirliğine yol açması. Bu işbirliği birleşme, satın alma, kooperatifleşme, ortak girişim, başkalarını dışlayan ortaklık, başkalarını dışlamayan ortaklık, sözleşme gibi sıkıdan gevşeğe uzanan biçimlerde olabiliyor.

 

*** Tarım sektörü ileri ve geri bağlantılar ile doğrudan ve dolaylı olarak ticaret, ulaşım, finans, sanayi sektörleri ile etkileşim içinde faaliyet göstermekte, faiz, döviz kuru, enflasyon, ücret, vergi gibi birçok makro parametreden etkileniyor.

 

DÜNYADA TARIM VE TÜRKİYE

 

*** 7.1 milyar dünya nüfusunun yüzde 47’sini oluşturan 3.4 milyar kişi kırsal kesimde yaşıyor. Söz konusu oran Avrupa Birliği'nde yüzde 25, Türkiye’de ise yüzde 27 seviyesinde.

 

*** Tarımsal istihdamın toplam istihdam içinde yüzde 21 pay aldığı Türkiye, kırsal istihdam büyüklüğünde dünyada 12’nci sırada yer alıyor. AB ülkelerinde tarımsal istihdamın toplam istihdam içindeki payı yüzde 5’de kalıyor.

 

*** 2014 yılında toplam dünya dış ticareti 19 trilyon dolar. Tarım kaynaklı ihracat (tarım, gıda ve tekstil) 2.5 trilyon doların üzerinde bir değer ile toplam küresel dış ticaret içinde yüzde 15’e yakın bir paya sahip. Tarımsal dış ticaret değeri içinde gıda ürünlerinin payı yüzde 85 civarında.

 

*** Dünyada tarım gündemindeki en önemli değişiklik tarımın arz yönünü ön plana çıkaran üretici ağırlıklı yaklaşımdan talep yönünü öne çıkaran tüketici odaklı bir yaklaşıma doğru kayış olarak gösteriliyor.

 

*** Rekabetçi tarım ve gıdanın gelişmesi için önce tarım mallarına, kullanılan üretim faktörlerine ve tarım politikalarında anlayış değişikliklerinin yerleşmesi gerekiyor.

 

*** Dünyada yaklaşık 570 milyon tarım işletmesi var. Bunların yüzde 90’ı küçük aile işletmeleri ve yüzde 60’ı sadece iki ülkede, Çin ve Hindistan’da bulunuyor. Aile işletmeleri dünya tarımsal alanının yüzde 75’ini işlemekte ve dünya gıda üretiminin yüzde 80’ini gerçekleştiriyor.

 

*** ABD ve Çin hem dünya tarım arzının hem talebinin en az yüzde 20’sini kontrol ediyor.

 

*** Dünyada gıda ve içecek sanayii parçalı bir yapıya sahip ve bu pazarda AB ülkelerinin yanında ABD, Yeni Zelanda, Çin, Brezilya, Avustralya gibi ülkeler önemli konumda. ABD ile birlikte Fransa, Hollanda ilk 100 büyük gıda ve içecek firmasının 45’inin ana ülkesi olarak görülüyor ve toplam gıda ve içecek satışının yüzde 57’sini gerçekleştiriyor.

 

*** Uluslararası devlerin dünya tarımını etkilemesi yalnız üretim, işleme, depolama, pazarlama ve ticaretle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda tohum, gübre, ilaç, makine gibi önemli girdilerin temini aşamasında da hissediliyor. Sınırlı sayıda firma, tarım ve gıda piyasaları gibi tarımsal girdi piyasalarının da önemli bir bölümünü kontrol ediyor.

 

TİM raporunda öne çıkan tespit ve veriler tarım ve gıda sektörünün geleceği açısından önemli ipuçları barındırıyor.

 

NOT: Raporla ilgili ilk iki yazıyı bu linklerden okuyabilirsiniz:

http://www.bloomberght.com/yorum/irfan-donat/1995198-tim-tarim-raporu-1

 

http://www.bloomberght.com/yorum/irfan-donat/1995429-tim-tarim-raporu-2

 

İrfan Donat

 

Bloomberg HT Tarım Editörü

 

idonat@bloomberght.com