Advertisement

Geçen haftanın bir numaralı gündem maddesi manipülasyon nedeniyle 38 kişinin gözaltına alınmasıydı. Dört günlük gözaltı süresi sonunda 26 kişi çete kurmak suçundan dolayı tutuklandı. Savcılık ve mahkemedeki ifadelere katılan avukatların verdiği bilgiye göre, soruşturma daha devam ediyor ve yeni gözaltılar olma ihtimali de kuvvetli. Bu operasyon için mahkemece alınmış bir gizlilik kararı olduğundan, dosyayla ilgili daha detay bilgilere ulaşmak ne yazık ki mümkün olmuyor. SPK yetkililerinin verdiği bilgiye göre, bu operasyonlar 5-10 hisse senedinde, herkesin bildiği 25-30 manipülatörün gerçekleştirdiği işlemlere yönelik yürütülüyor.

SPK, Sarıyer Savcılığı’nın yürüttüğü bu operasyona teknik destek sağlamış durumda. Yine yetkililerin verdiği bilgiye göre, SPK manipülasyonla mücadelesini etkin bir şekilde sürdürmeye devam edecek ve gerekli yasal işlemleri yerine getirecektir. Nitekim geçmişte açılmış 13 ceza davasından 4’ünde mahkûmiyet kararı verilmişken, kalan 9 dava da devam etmektedir. Manipülasyonla mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Hatta manipülatörlere olabilecek en ağır cezaların verilmesini de arzu ediyoruz.

Sermaye piyasasında bulunan her namuslu ve dürüst katılımcının da farklı bir beklentisi ve isteği olamaz. Manipülasyon dünyanın her Borsasında da var. Sermaye piyasası ne yazık ki manipülasyonla yaşamayı öğrenmek zorunda. Ne kadar önlem alınırsa alınsın manipülasyonu sıfırlama imkânı yok. Ancak alınacak tedbirlerle asgariye indirebilmek ve piyasaların geneline olan etkilerini olabildiğince azaltmak mümkün. Manipülasyon sonuç itibarıyla hapis ve para cezası ile cezalandırılan bir suç türü. Aynı şekilde insider trading, örtülü kazanç, emniyeti suiistimal de aynı ceza kapsamında değerlendirilen sermaye piyasası suçları. Bu suçlarla mücadele uzman kuruluş olarak SPK’nın kontrolünde olması gerekir ki dünyanın her yerinde böyledir. Manipülasyonla mücadelede çeşitli yöntemler kullanılabilir ve bizde de kullanılmıştır. Bir kez daha söylemek gerekirse, önemli olan manipülasyon gerçekleşmeden önce alınacak tedbirlerdir. Adeta koruyucu hekimlik gibi başta SPK olmak üzere kamu otoriteleri suç meydana gelmeden bu işlemlere fırsat vermeyecek önlemleri almalıdır. Aslına bakılırsa suçun gerçekleşmeden önlenmesini sağlayacak çok etkin bir yöntem zaman zaman gündeme gelse de bugüne kadar çok fazla uygulama imkânı bulamadı. Bu yöntemin devreye sokulması halinde manipülatif türdeki işlemlerin bıçak gibi kesilmesi çok muhtemel.

Operasyona konu olan işlemler Borsa işlem hacminin çok küçük bir kısmını oluştursalar da, medyada manşetlere çıkan haberler piyasanın, şirketlerin, kurumların imajına, itibarına çok büyük zararlar veriyor. Medyaya yansıyan bilgilerden manipülasyon yapıldığı söylenen hisseler borsada belki de binde birlik paya sahip. Borsada son derece önemsiz bir büyüklüğe sahip bu hisselerdeki işlemler, yaratılan hava nedeniyle sanki borsanın tamamında manipülasyon yapılıyormuş, borsada yatırımcılar dolandırılıyormuş imajı veriyor. Medyada yaratılan gürültü ve tantananın piyasaya olan olumsuz etkisi, manipülasyonla verilen maddi zarardan çok daha fazla oluyor. SPK Başkanı’nın geldiği günden bu yana sermaye piyasasını tanıtmaya, şirketleri halka açılmaya ve halkı hisse senedi almaya çağıran çabaları, bu olumsuz yansımalarla adeta yok oluyor. Bu çabaların heba olmaması için mücadele yöntemlerini bir kez daha düşünmekle yarar var gibi görünüyor. Piyasanın zaten çok zayıf olan güvenlik imajına daha fazla zarar vermemek lazım.