Advertisement

Piyasa görmek ister... 

Bu hafta içi döviz tarafında alınan 3 likidite adımına rağmen dün öğle saatlerine doğru TL’nin değer kaybının hızla devam ettiğini ve $/TL’nin 4.37’leri aştığını gördük. Ardından EKK’nın toplanacağı haberi ile piyasa hızla bir beklenti içine gidi ve kur gevşedi. Keza faiz tarafında da, uzun tarafın belirgin geri çekildiğini gördük. Çünkü piyasa “evet EKK da toplanıyor ve ardından TCMB gereken adımı atacaktır” beklentisi içine girdi.

7 Haziran’da olağan TCMB PPK toplantısı var. Henüz 1 ay gibi uzun bir süre var. Dolayısıyla piyasa bu toplantı öncesinde Merkez’den her an bir ara toplantı ve faiz artışı gelebilir bekleyişinde artık.

Dünkü EKK notundan da, daha önceki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, Merkez Bankamız gereken reaksiyonu hem faiz artışı hem de sadeleşme adına kısa vadede sağlayacak gibi gözüküyor. Piyasa da muhtemelen 7 Haziran’a çok olduğundan, kısa vadede TCMB’yi görmek için zorlayacaktır. Dolayısıyla dün TL’de yaşanan değer kazancı, beklentiler hızla karşılanmaz ise bir anda yine hafta başı harekete dönebilir. Maalesef piyasa böyledir, aksiyon görmeyi bekler.

Niye bu noktaya geldik? Anlatmak sayfalarca sürer.. Uzun süredir TL rahatsız ama bu son turda artık makro temellerden bir miktar kopmuş abartılı hareketleri tetikleyen ne oldu, bakacak olursak. Halihazırda hızlı ve tansiyonu yüksek bir seçim sürecindeyiz zaten. Enflasyon, son açıklanan rakamlarda, evet iyi değil ve beklentilerden de olumsuz geldi. Bir de bunun üzerine maliye tarafından 24 milyar TL’lik paket açıklanınca piyasa da ister istemez kaynağı ne? Nasıl düşecek bu enflasyon, işler iyice raydan çıkıyor endişesi ve riski azaltma dürtüsüyle fiyatlamalarını yaptı. Keşke Sn. Maliye Bakanımız tarafından dün yapılan ve paketin nasıl fonlanacağına dair sunulan detay rakamlar, ilk başta 24 milyarlık paket açıklanırken gelebilseydi. Ve keşke yine 2019’daki fonlamaya dair de daha net bir görüntü çizilebilseydi. Bu tarz, zamanlaması doğru tutturulamamış iktisadi politika adımları ve açıklamalar maalesef piyasa oyuncularına yüksek kur ve faiz olarak geri dönüyor. Ardından da toparlaması güç oluyor.

Peki TCMB’den ne beklemeli? Gelinen kur seviyesinden ve enflasyon gidişatından Merkez Bankamızın da rahatsız olduğu nettir. Sadeleşme adımının da kısa vadede sunulacağını, zaten Sn. MB Başkanı da ifade etti. Muhtemelen yeni ve tek bir faiz seviyesinden fonlama (eski dönemdeki gibi) sunulurken, GLP’de teknik olarak yukarı ayarlanacaktır. Koridor uygulaması şuan kullanılmasa bile kaldırılması gerekir. Piyasanın sadeleşmeden anladığı/görmeyi beklediği adımlardan bir tanesi bu. Keşke bu adım piyasa daha sakinken atılabilseydi. O durumda etkinliği daha güçlü olurdu. Bir miktar geç kalındı ama hiç yapılmamasından da bu aralar gerçekleşiyor olması yine de olumlu olacaktır. Elbette yetmez.

Esas itibari ile maalesef piyasayı şaşırtacak bir adıma ihtiyaç var gibi gözüküyor. 7 Haziran öncesinde, hızla yapılan faiz artışı ve beraberinde gelen şahin bir not-yani 7 Haziran’da da devamı gelebilir net sinyali-buraları bir miktar sakinleştirebilir. Swap tarafı şu an 150-200 baz puan artışı fiyatlıyor ve her gecikme bu rakamın daha da yükselmesi ile sonuçlanıyor maalesef. Makro açıdan, faiz ayarlamasında ha bugün ha 7 Haziran çok farketmese de piyasa ve kur açısından bu algı/beklenti yönetimi farkediyor.

Büyük makro resimde TCMB’nin atacağı adımlar elbette kafi gelmez daha belirgin uzun vadeli adımlara Türkiye ekonomisinin ihtiyacı var. Lakin 24 Haziran’a kadar süre kısa. Ve ancak para politikası gibi araçların hızla devreye girip/piyasa beklentisini karşılayacak nitelikte ve büyüklükte olup en azından kur üzerinde etkin olması söz konusu. Yine de faiz artışına dair önceki dönemlerde gördüğümüz büyük artışlar beklememek lazım. 2017’de de fonlama faizinin 500 baz puan üzerinde arttığını hesaba katarak.