Advertisement

Perşembe günü TCMB PPK toplanıyor. Kur tarafında bu haftaya bir miktar gergin başladık. Bunda hem TCMB’den gelecek olan faiz indirim haftası olmasının hem de jeopolitik tarafta beklenen haber akışının yoğunluğu etkili.

Temmuz sonunda faiz indirimlerine başlayan TCMB son iki toplantısında 750 baz puan faiz indirimi ile, %24 olan politika faizini %16.50’ye çekmişti. Bugün jeopolitik tarafta haber akışının olumlu olduğu bir baz senaryoda, piyasa TCMB’den 100-150 baz puan arası bir indirim beklemekte. Yani %16.50 olan politika faizinin %15-15.50 civarlarına düşmesi fiyatlanmış durumda.

Hatırlarsak, politika faizindeki bu indirimler, enflasyonun hızla düşeceği beklentisi ile önden yüklemeli olmuştu. Bunu takiben, mevduat faizinde de önden yüklemeli düşüşler gördük. Her ne kadar enflasyonumuz Ekim gerçekleşmesinde muhtemelen %9’un altına kayacak olsa da, yıl sonunu %12’ler ile bitireceğiz. Fakat, yalnızca yıllık enflasyona değil, ortalama enflasyona bakmamızda da fayda olan bir dönemdeyiz. Ortalama enflasyonumuz halen %15-16’lar civarındadır. Ve bu rakam 2020 ilk yarıda da %10-12 bandında seyredecek gibi durmakta. Diğer önemli bir faiz çeşidine, mevduat faizine de bakarsak, stopajı da arındırdığımızda net mevduat faizi yaklaşık %12’lere gelmekte, ve aslında reel faiz sunmamaktadır. Bunda hem faiz indirimlerinin çok yüklü ve önden olması, hem de mevduat faizinin bu indirimleri daha da önden fiyatlaması etkili olmuştur. TCMB faizi 750-800 baz puan düşerken, mevduat tarafındaki düşüş 1000 baz puana kadar çıkmıştır. Durum böyle olunca da bir miktar dövize kaçışın, dolarizasyonun biraz daha hızlandığını görmekteyiz. Bu para politikasının da etkinliğini azaltan, ve hiç bir merkez bankasının da tercih etmeyeceği bir durumdur aynı zamanda. Dolayısıyla eskiden mücadelemiz yalnızca enflasyon iken, buna son dönemde dolarizasyon da eklenmiştir.

Faiz indirimlerinin hızlı ve yüklü olmasındaki temel dayanak da muhtemelen baz etkisinden hızlı düşen enflasyon ortamının bu indirimleri son derece destekleyici gözükmesidir. Bir sonraki TCMB PPK Aralık ayındadır ve o dönem enflasyon kademeli yükselirken, faiz indirimleri için çok da elverişli bir ortam olmayabilir.    

Piyasa, Perşembe günkü TCMB notunda yalnızca faiz indirimi değil, bundan sonrasında da en azından bir süreliğine duracağına dair sinyal arayacaktır. Bu yönde bir sinyal de olumlu algılanır. Fiyatlamaları iyi okumak lazım; TL faizinin yeterince yüksek olduğu ve TL’yi desteklediği ortamdan çıkmaya başladığımızı görüyoruz. Fiyat istikrarından da halen uzağız. Tüm dünyada enflasyon bir türlü gerçekleşmiyorken, ülkemizdeki enflasyon oranları halen çok yüksek. Dolayısıyla asıl bölüm, yani enflasyonu kalıcı tek haneye düşürmeye dair vereceğimiz sınav, Kasım ayıyla beraber başlıyor olacak. Perşembe günü görmemiz muhtemel faiz indirimi ile, bu ilk indirim döngüsünü ve enflasyondaki düşüş fazını tamamlıyoruz. Ardından enflasyonu kalıcı tek haneye çekme mücadelemiz başlayacak. Bunu yaparken de bir taraftan yüksek büyüme arzumuzu da hesaba katmalıyız. Enflasyon düşük çift hanelerde gezerken, ki 2020 ilk yarı muhtemelen böyle olacak, büyüme tarafında dönem dönem destekleyici kredi politikaları görmemiz de çok olası. Hem arzu ettiğimiz yüksek büyüme, hem de tek hane enflasyonu, şu aşamada eş zamanlı tutturmamız pek de kolay olmayabilir.